Sosyal medyanın aşırı kullanımı okul başarısını düşürebilir
Son Güncelleme: 13 EYLÜL 2017 - TSİ 14:50
Yeni eğitim öğretim yılında öğrencilerin okula kolaylıkla uyum sağlaması ve başarılı olabilmesi için kontrolsüzce ve uzun süre sosyal medya kullanılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan, yeni eğitim öğretim yılı öncesinde, ailelerin, çocukların sosyal medya kullanımında dikkat etmesi gereken konuları anlattı. Yaz tatillerinde ailelerin çocuklarına serbest zaman dilimleri verdiğini ve bazı davranışlara göz yumduğunu ifade eden Eraslan, serbestlik verilen davranışların başında da internet ve sosyal medya kullanımının geldiğini belirtti.
Birçok sorunu beraberinde getiriyor
Çocukların sosyal medyayı kullanma sürelerinin her geçen yıl arttığına, yetişkinlerin geçirdiği süreyle çocukların geçirdiği süre arasındaki farkın azaldığına işaret eden Eraslan, kontrolsüz ve yoğun kullanımın birçok sorunu da beraberinde getirdiğini dile getirdi. İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nde bu yıl yapılan bir araştırmanın sonuçlarına değinen Eraslan, sosyal medyada fazla vakit geçiren çocukların, daha az vakit geçiren akranlarına oranla derslerinde, okullarında, aile yaşantıları ve genel olarak hayatlarında daha mutsuz olduklarının, arkadaşlık konusunda ise daha mutlu hissettiklerinin belirlendiğini aktardı.
“Kötü alışkanlıklar edinebilirler”
uzun süren sosyal medya kullanımı sonucunda çocukların okulda uyum problemi yaşayabileceğinin altını çizen Eraslan, şu bilgileri verdi: “Yoğun sosyal medya kullanımı sonucunda, çocuklar, yüz yüze iletişim kurma, okuma-anlama ve yorumlama becerilerinde gerileme, akademik başarı düzeyinde düşme gibi problemlerle karşılaşabilir. Muhakeme yetisinde gerileme, odaklanamama, dikkat eksikliği, fiziksel olarak el-boyun kaslarında zedelenme, sanal yaşam ve olası kimlik çatışmaları yaşayabilirler. Çocukların, kendileri için gereksiz ve yaşlarına uygun olmayan bilgiler edindikleri görülebilir. Yabancılarla mesajlaşabilir, kötü alışkanlıklar edinebilirler. Uyku ve yeme düzeninin bozulması, aile etkinliklerine katılmama ya da isteksizlik, takipçi-izleyici sayısının azlığında içine kapanma ve değersizlik ve sonrası depresyon olasılığı gibi olumsuz durumlar gerçekleşebilir.”
Milli Gazete