Sanal oyunlardaki tehlikeler!

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilgisayar kullanım yaşının okul öncesi çağlara kadar inmesi birçok tehlikeyi beraberinde getirdi.

Bilgisayar oyunları, çocuklar üzerinde büyük tahribat oluştururken şimdi de Android tablet ve cep telefonlarında bulunan Play Store uygulamasındaki oyunlar milyonlarca çocuğu abluka altına aldı. Ailelerin bu oyunlarda verilen mesajlardan bihaber olması ise tehlikenin boyutunu daha da arttırdı. Kanlı oyunlar adeta ailenin kâbusu oldu.

Oyunların çocuklardaki psikolojik baskısını değerlendiren Psikoterapist İbrahim Güryaşar, “Çocuk aile içerisinde birey olduğunu hissetmediyse, kendisine güveni yoksa, oyun sınırsız özgürlük ve kendini bulma yeri olacaktır. Öncelikle kendisini bir sanal oyun içerisinde görmeyecek, gerçek olarak düşünecektir. Yaptığı her hamlenin kişilik özelliği olduğu algısına kapılacaktır. Her hamle iç dünyasında eksik olan duyguları ortaya çıkaracaktır; öfke, nefret, saldırganlık ile karakterinin bu olduğunu hisseder. Oyunlardaki rekabet duygusuyla daha çok zarar gören çocuk, başarısız olursa bu duyguyla baş edemeyerek öfke nöbetleri, kavgacı yapıya bürünür.” diye konuşarak ailelere uyarılarda bulundu.

Konuyla alakalı konuşan Psikolog Kerem Gümüş, “İnsanlar oyun oynarken bilinç kapanır bilinç altı devreye girer. İnsanın dürtülerini, duygularını ortaya çıkaran durumlar var. Film izlerken de böyle olur, normalde tepki vermeyeceğiniz şeylere oralarda tepki verirsiniz. Bu dürtüleri, bilinçaltı gelişmemiş çocukların kaldırması daha zor oluyor, kontrol mekanizması gelişmediği için kavgaya, şiddete yöneliyor.

Binalar yapıldığı kadar parklar da yapılmalı. İradenin öğretilmesi gerekiyor. Yani çocuk iradeli bir şekilde oyun oynamayı öğrenmeli” diye konuştu.

Milli Gazete