Türkiye'nin 'yavaş şehirleri'...
Son Güncelleme: 2 EYLÜL 2014 - TSİ 14:51
Yavaş Şehir, oranın sessiz, sakin bir yer olduğunu, üretimin olmayacağını göstermiyor. Bu hareket, şehrin sahip olduğu değerleri korumayı, yenilemeyi ve iyileştirmeyi hedefliyor. Ülkemizde 19 şehir bu statüye giriyor. Yakın zamanda yavaş şehirlerin sayısı daha da artacak. Bu şehirler ise şöyle...
Cittaslow, 1999 yılında İtalya’da kurulan uluslararası bir belediyeler birliği. İtalyanca “Citta (Şehir)” ve İngilizce “Slow (Yavaş)” kelimelerinin birleşmesiyle türetilen Cittaslow, “Yavaş Şehir” anlamında kullanılıyor. Cittaslow hareketinin amacı kentlerin kendi kimliklerine sahip çıkmak; küreselleşmenin yol açtığı aynılaşmanın önüne geçmek. Cittaslow hareketinin 29 ülkede 189 üyesi bulunuyor. Bunların dokuzu Türkiye’de: Seferihisar (İzmir), Taraklı (Sakarya), Perşembe (Ordu), Vize (Kırklareli), Gökçeada (Çanakkale), Yenipazar (Aydın), Halfeti (Şanlıurfa), Yalvaç (Isparta) ve Akyaka (Muğla). Biri de KKTC’de: Yeniboğaziçi.
Yavaş şehir demek geriye gitmek değil
•Yavaş şehir olmanın sembolü olan salyangoz logosuna sahip olmak için 7 farklı kategoride 70’e yakın kriterden en az yüzde 50’sini karşılamak gerekiyor. Nüfusun 50 binden fazla olmaması ve kentin il merkezi statüsünde olmaması başvuru için ön koşul.
•Yavaş şehir demek geriye gitmek veya eskide yaşamak değildir. Şehrin değerlerine, esnafına ve halkına sahip çıkması ve bunu gelecek nesillerle paylaşmasıdır.
•Dükkânların kapatılması değildir. Tam tersine şehrin sahip olduğu değerlerin korunması, yenilenmesi ve iyileştirilmesidir.
•Arabaya binmeyi yasaklamak değildir. Ancak arabaların girmeyeceği, şehrin ve şehirde yaşayanların, ziyaret edenlerin rahat bir nefes almak için dinlenebilecekleri alanları yapmaktır.
•Hava ve gürültü kirliliğini azaltmak için bisikleti, faytonları özendirmek ve kullanılması için gerekli altyapıyı sağlamaktır.
•Teknolojiye karşı çıkmak değildir. Tam tersine belediye hizmetlerinin internet ortamına taşınması ve hemşehrilerin bu hizmetlerden yararlanabilmeleri için eğitilmeleridir.
•Fast food restoranlarını yasaklamak değildir. Ancak daha sağlıklı olan yerel besinlerin, organik ürünlerin, yemeklerin özendirilmesidir.
•Yerel ürünlerin satılabilmesi için sağlıklı bir ortam sağlamaktır.
•Okullarda çocuklarımıza tat ve beslenme üzerine eğitim programları düzenlemektir. Sadece masa başında çalışılarak gerçekleştirilebilecek bir süreç değildir. Halkın bu süreci benimsemesi ve her aşamada desteklemesi gerekmektedir.
İnsan için insani üretimi destekliyor
“Yavaş Şehir’de yaşamak, küreselleşme ve kapitalizmin getirdiği rekabeti aynılaşarak değil farklılaşarak yaşamak anlamına geliyor. Bunun yanı sıra Yavaş Şehir, kapitalizm ve küreselleşmenin karşı karşıya olduğu çevresel ve ekonomik krizlere en uygun çözümü sunuyor. Yavaş Şehir konsepti çevreye ve insana zararlı olmayan alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesini içeriyor. Yerel üreticileri desteklemek ve onların ürünlerini satabilecekleri satış merkezleri oluşturuyor. İnsan için insani bir üretimi destekliyor.”
Yavaş Şehir sayısı artacak
“Sayısı dokuz olan Yavaş Şehir’ler gün geçtikçe artacak. Şu an; Akçakoca (Düzce), Seyitgazi (Eskişehir), İskilip (Çorum), Savur (Mardin), Çamlıhemşin (Rize), Divriği (Sivas), Tillo (Siirt), Kağızman (Kars) ilçeleriyle, Fethiye’nin Yeşilüzümlü, Ödemiş’in Birgi ve Bodrum’un Gümüşlük beldeleri adaylık hazırlıklarını sürdürüyor. Trakya’da da Yavaş Şehir markasını alabilecek birçok yer var. Bunlardan bir tanesi Edirne’nin Enez ilçesi. Enez, tarihi ve kültürü içinde çokça barındıran fakat kimlik arayışında olan bir şehir.
Dünya