Sığınmacı gözüyle Avrupa
Son Güncelleme: 17 AĞUSTOS 2015 - TSİ 11:13
İsveç'in mülteci politikaları, AB ülkeleri arasında sığınmacılara en fazla imkânı sunuyor. Dokuz milyon 600 bin nüfuslu ülke Avrupa’da kişi başına düşen en fazla mülteci sayısına sahip.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün sert eleştirilerine rağmen Hollanda 2010 yılında AB içindeki en sert iltica yasasını kabul etti. Üç başvurudan en az ikisi geri çevriliyor. Başvurunun reddinin ardından sığınmacının 28 gün içinde ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Hollanda’da iltica başvurusunda bulunanlara sağlanan imkânlar asgari ölçüde tutuluyor. Prosedüre göre uyku salonlarında geçirilen gecenin ve kahvaltının ardından sığınmacılar sokağa bırakılıyor. Bu şartlar altında hâlâ ülkesine geri dönmek istemeyenler asgari desteği de kaybediyor ve kaderiyle baş başa kalıyor. Hollanda’da durum o kadar kötü ki, Alman mahkemeleri, Hollanda’dan Almanya’ya kaçak olarak geçen sığınmacıları, evsiz kalma tehlikesi nedeniyle genelde Hollanda’ya geri göndermeme yönünde karar alıyor. İtalya ve Yunanistan için de aynı durum söz konusu.
Polonya’ya en fazla sığınmacı Ukrayna, Rusya, Tacikistan’dan geliyor. 2014 yılında iltica başvurularının sayısı önemli ölçüde azalarak 8 bin 20’ye geriledi. Başvuru sahiplerinin yaklaşık yarısı, çoğu Çeçen olmak üzere Rusya vatandaşı.
Polonya’da sığınmacılara yönelik muamele insan hakları örgütlerinin sert eleştirilerine hedef oluyor. Kişilerin temel ihtiyaçları karşılansa da kabul merkezlerinin çoğunluğu gözlerden ırak eski kışlalar ya da işçi dinlenme tesislerinde bulunuyor. Temmuz ayında açıklanan bir anket sonucuna göre halkın yüzde 70’i Müslüman ya da Afrika ülkelerinden sığınmacıları Polonya’da istemiyor.
Millî Gazete