Milyonlarca hacı, Arafat'ta buluştu
Son Güncelleme: 15 EKİM 2013 - TSİ 09:52
Hac için kutsal topraklarda bulunan hacı adayları, "Lebbeyk" nidaları ve tevhidlerle Arafat'a çıktı. Hz. Adem ile Hz. Havva'nın dünya üzerinde buluştuğu Cebel-i Rahme insan seliyle doldu.
Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gelen Müslümanları, Arafat heyecanını yaşadı. Mekke'de ihrama giren yaklaşık 3 milyon Hacı adayı, 25 kilometrelik yolculuğun ardından önce Mina'ya, ardından Arafat'a çıktı.
"Lebbeyk allahümme lebbeyk" nidaları ve tevhidlerle yola çıkan hacı adaylarından geceyi Mina'da geçirenler yürüyerek, diğerleri de otobüslerle Arafat'a ulaştı. Hacı adaylarının Arafat'a çıkışı sırasında olumsuz durum yaşanmazken, yollardaki sıkı güvenlik ve kontrol dikkati çekti.
Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığının irşad çadırındaki Arafat programı, kurulan ses sistemiyle bütün Türk hacı adaylarının bulunduğu çadırlardan dinlenebildi. Program, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in vakfe duası ile sona erdi.
Haccın öneminden bahseden Görmez, haccetmenin sıradan bir olay değil, büyük bir sınavdan geçmek olduğunu, büyük bir niyetin karara, büyük bir kararın da eyleme dönüşmesi olduğunu ifade etti.
Haccın, kulun Allah'a verdiği en büyük söz olduğunu vurgulayan Görmez, ihramın da dünyaya ait her şeyden vazgeçmek, kefen giymek, ölmeden önce ölmek anlamına geldiğini belirtti.
Görmez, "Bugün meleklerin dua ettiği mekanda, Arafat'tayız. Arafat, kendini bilme, kendini bulma çabasıdır. Arafat, günahlardan gözyaşıyla sıyrılma yeridir. Arafat bir mahşerdir. Ölüm elbisesini giyip, yüce yaratıcıya yalvarmaktır" diye konuştu.
Arafat'ın, "dünyanın sessiz kaldığı zulümlere sessiz kalmama yeri" olduğunu dile getiren Görmez, vakfenin de bir duruş olduğunu ifade ederek, "Buradaki duruşunuz, zalimlere karşı, mazlumun yanındaki bir duruştur" dedi.
"Bugün, peygamberin, ashabının bulunduğu yerdesiniz" ifadesini kullanan Görmez, herkesi, peygamberin sesini duymaya çalışmaya ve Veda Hutbesi'nde bildirdiklerini yerine getirmeye çağırdı.
Hacı adayları, öğle vaktinde öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek "cem-i takdim" yaptı. Akşam vaktinde Müzdelife'ye hareket eden hacılar, burada şeytana atacakları taşları topladı, Müzdelife vakfesinin ardından da Mina'ya geçerek şeytan taşladılar.
Hacılar, ziyaret tavafı için Kâbe'deler.
Dünya Bülteni