'Eyyam-ı bahur' sıcakları bekleniyor
Son Güncelleme: 3 AĞUSTOS 2018 - TSİ 11:47
Bir süredir yağışlı havanın olduğu İstanbul ile yurt geneli, Afrika ve çöl sıcakları olarak ifade edilen "eyyam-ı bahur"un etkisine girebilir.
Yurt geneli bu haftadan itibaren yazın en sıcak günlerinin yaşanacağı, günümüzdeki adıyla "Afrika" ve "çöl" sıcakları, eskilerin deyimiyle de "eyyam-ı bahur"un etkisine girebilir.
Eskilerin yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini ifade etmek için kullandığı eyyam-ı bahur, yurdun güney sahillerinde daha çok biliniyor. 31 Temmuz ile 7 Ağustos tarihleri arasına denk gelen eyyam-ı bahurun yerini günümüzde "çöl sıcakları" ve "Afrika sıcakları" gibi terimler aldı.
"Saat 10.00 - 16.00 arası güneşe çıkmayın"
Ülkenin güney sahilleri ile kıyı Ege'de kuru ve kavurucu sıcakların başladığını belirten meteorolog Ahmet Köse, şöyle dedi
"Antalya, Adana gibi illerde havaalanında uçaktan inildiğinde, insanın yüzüne sanki sıcak üfleyen fan vurur ve bir anda etraf bulanıklaşır. İşte bu eyyam-ı bahur sıcakları olarak adlandırır. Bugünlerde de o sıcakları yaşıyoruz. İstanbul'da hava sıcaklıkları bu haftadan itibaren 35 dereceye çıkabilir, güney ve güneydoğu bölgelerinde sıcaklık 40 derece ve üzerinde seyredebilir. Nem, sıcak havayı daha sıcak hissettirir, insanı bunaltır. Nemin yüzde 60 ve üstü ile yüzde 30 ve altı rahatsız eder. Sıcaklık 33 derece, nem oranı yüzde 65 olduğunda, gölgede hissedilen sıcaklık 41 derece, güneş altında ise 10 derece daha ilave edildiğinde 51 derece olacaktır. Bu da insanları bunaltacaktır. İstanbul'da da insanı en çok nem etkiliyor. Nemin etkisiyle 35 derecelik sıcaklık, 45 derece olarak hissedilecek."
Köse, sıcak hava dalgasından etkilenmemek için saat 10.00 ile 16.00 arasında mümkün olduğu kadar güneşten uzak durulması, gölgenin tercih edilmesi, şapka kullanılması, güneş koruyucu sürülmesi ve cildin örtülmesi gibi önlemler alınabileceğini dile getirerek, "Sıcak hava dalgalarından kötü bir şekilde etkilenmek istemiyorsanız, gölgede, hafif, sulu ve yavaş bir yaşam sürdürmeye dikkat edin" dedi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin günümüzde etkili bir şekilde yaşandığını söyleyen Köse, şunları anlattı:
"Her yaşadığımız olayın ardından da sanki suçlu küresel ısınmaymış gibi suçu iklim değişikliğine atıyoruz. İklimin olumlu yönlerini, olumsuz yönlerine karşı kullanmak durumundayız. Şehirlerimizde deniz ve kara meltemlerini doğru kullanabilir, şehirlere nefes aldıracak yeşil alanlar oluşturabilir ve şehir planlamalarını buna göre yapabilirsek, tek başına iklim, temiz hava solumak ve bitki dokusu yönünden tek kuruş masraf etmeden parayla ölçülemeyecek kadar çok yarar sağlayabiliriz. Bu nedenle gerek şehirlerin su ve temiz hava ihtiyacı gerek altyapı hesaplamaları gerekse imar planları çalışmalarının içinde meteoroloji mühendislerinin de mutlaka olması gerekir."
AA