Ağrı kesiciler, ülser nedeni
Son Güncelleme: 16 OCAK 2012 - TSİ 09:59
Ağrı kesicilerin kanamalı ülsere neden olabileceği belirtildi.
Hemen hemen her evde bulunan ve vücudumuzda meydana gelen herhangi bir sancıya karşı koruyucu olarak aldığımız ağrı kesicilerin aslında bizi başka bir rahatsızlığıa doğru sürüklediği orteye çıktı.
Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Murat Saruç, ağrı kesici kullanımının ülsere neden olduğunu belirterek, ''İlginç olarak, halk arasında çok bilinmeyen bu durum gerçekte çok sık gözlenir. Bazen sadece bir tane ağrı kesici almakla bile derin, kanamalı ülserler ortaya çıkabilir'' dedi.
Saruç, yaptığı açıklamada, sindirim sisteminde mide asidine maruz kalan midede ve onikiparmak bağırsağında görülen derin ve ağrılı yaralara ülser denildiğini belirterek, ülser yaraları nedeniyle karnın üst kısmında ağrı, yanma, dolgunluk, bulantı, kusma, hazımsızlık yakınmalarının ortaya çıktığını anlattı.
Daha çok çocukluk yaşında bulaşan bakterinin yetişkinler arasında bulaşmasının oldukça zor olduğunun düşünüldüğünü kaydeden Saruç, çok derin ülserlerin mide delinmesi, kanaması ve midenin çıkışının tıkanmasına yol açabildiğini, bu durumların da daha ciddi problemlerin, bazen yaşamsal tehlikelerin oluşmasına neden olabildiğini söyledi.
Ülsere ''helikobakter pilori'' denilen bir bakterinin neden olduğunu, bu bakterinin, çevre temizliği yeterli olmayan ülkelerde daha sık görülürken, gelişmiş ülkelerde daha az gözlendiğini vurgulayan Saruç, ''Bakteri tarafından ortaya çıktığının bulunması sonrası ülserin kalıcı tedavisi sağlanmış oldu, artık mide ülseri, ilaçla kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir. Ülser tedavisinde artık ameliyat gerekmemektedir. Mide ülserinin nedeninin bir bakteri olduğunu bulan Avustralyalı bilim insanları, 2005 yılında Nobel Tıp ödülü almıştır'' dedi.
''Türkiye'de Görülme Sıklığı Yüzde 20''
Prof. Dr. Murat Saruç, ülserin sık görülen bir hastalık olduğunu, insanların büyük bir bölümünün yaşamlarının bir döneminde ülser hastalığı ile karşılaştığını ifade ederek, Türkiye'de insanların yüzde 20'si, Batı Avrupa ve ABD'de ise yaklaşık yüzde 10'unun ülser hastalığı geçirdiğini bildirdi.
''Helikobakter pilori'' görülme sıklığı fazla olan ülkelerde ülser görülme sıklığının da arttığını belirten Saruç, ''Ülkeler arasındaki ülser görülme farklılığının bir başka nedeni de yaşlı nüfusun oranı ve ağrı kesici ilaçların kullanılma sıklığıdır'' dedi.
Neler Yapmak Gerek?
Prof. Dr. Saruç, ülser olmamak için neler yapılması gerektiğini şöyle anlattı:
''Ülser hastalığının en sık nedeni helikobakter pilori bakterisidir. Bu nedenle çevre temizliğinin sağlanması önemlidir. Ağrı kesicilerin bilinçli kullanılması da ülser görülme sıklığını azaltır. Mide ülseri öyküsü olan ya da ağrı kesici kullanılması gereken hastalara mide asit durdurucu (proton pompa inhibitörü) ilaçlar verilmesi, ülser oluşumunu azaltır. Ülser oluşumunun beslenmeyle direkt ilişkisi gösterilememiştir. Yani yediğimiz herhangi bir şeye bağlı ülser gelişmeyeceği gibi, yediğimiz şifalı bir yiyecek ile de ülser iyileşmesi söz konusu olmayacaktır. Psikolojik stresler, günlük yaşamdaki stresler de ülser oluşumunda etkili değildir. Sıkıldığımızda mide asitinde artma olması ve midemizde yanma hissetmemiz, ülser oluşmadan ortaya çıkmaktadır. Fiziksel-biyolojik stresler, radyasyon, büyük ameliyatlar, yanıklar, kafa travmaları ülsere neden olabilir. Hastanelerde tedavi altındaki hastalarda buna karşı alınan önlemler ülser oluşumunu azaltabilir. Ülser olmamak için sigara, alkol gibi zararlı maddelerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.''
Mide ülserlerinin iyileşip iyileşmediğinin kontrol edilmesinin önemine işaret eden Saruç, iyileşemeyen ülser söz konusu ise erken bir kanserin atlanmadığından emin olmak gerektiğini söyledi.
Mehmet Saruç, son yıllarda ülser gelişiminde beslenmenin öneminin azaldığına dikkati çekerek, ''Neredeyse hiçbir yiyecek, ülser gelişimine neden olmamaktadır. Ancak ülseri var olan kişilerde şikayetin artmasında acılı, baharatlı yiyeceklerin payı olabilir'' dedi.
Dünya Bülteni