Seracılık zor dönemini yaşıyor
Son Güncelleme: 23 OCAK 2015 - TSİ 11:25
Ülkemizde özellikle güney illerindeki köylülerin en önemli geçim kaynağı olan seracılık sektörü en kötü dönemlerini yaşıyor. Uygulanan ekonomik politikalar ve tarım politikalarından olumsuz etkilenen seracılık sektöründe artan üretim maliyetleri de had safhaya ulaştı.
Maliyet artışları, üreticiyi bıktırdı
Sebze ihracatında birinci sırada yer alan seracılıkta, özellikle domates üretimindeki girdiler ile satış fiyatlarının durağanlaşması sektörde sıkıntıları da beraberinde getirdi. Maliyet artışlarının yanı sıra sektörün en büyük sıkıntılarının başında ise yurt dışından ithal edilen ilaçlar ve gübreler. Bu konuda da yerli üretimin sınırlı olması sektörü olumsuz etkilerken, diğer yandan, yeni sera kuran birinin sektörde, kara geçmesi için zamanlama da giderek artıyor. 1990’lı yıllarda bir seranın kendini amorti etmesi 1-2 yılı bulurken, 2000’li yıllarda bu 5-6 yıla, günümüzde ise 8-10 yıl süreye kadar çıktı. Sürenin uzaması üreticiyi olumsuz etkilerken, teşviklerin yetersizliği de bu anlamda önemli bulunuyor.
Faiz tuzağı, arazileri elden çıkartıyor
Seracılık sektöründeki sıkıntı sadece Akdeniz bölgesinde faaliyetlerde bulanan üreticileri değil, bölgede bulunan esnafı ve dolayısıyla bölge halkını da olumsuz anlamda etkiliyor. Ekonomik döngüyü çeviremeyen üretici ise soluğu bankalarda alıyor. Bankalardan kredi çeken seracılar bu sefer de arazilerinin neredeyse yüzde 90’ını bankalara ipotek adı altında vermek zorunda kalıyor. Bankacılık sektörünün büyük bölümünün yabancılarda olduğu da düşünülünce, kredisini ödeyemeyen üreticinin arazileri dolayısıyla yabancıları eline geçmiş oluyor.
Millî Gazete