Berat Kandili idrak edildi
Son Güncelleme: 2 HAZİRAN 2015 - TSİ 07:50
Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen Berat Kandili idrak edildi. Şaban ayının on beşinci gecesi idrak edilen Berat Kandili, Allah'ın af, marifet ve rahmetiyle bezeli kutlu bir gece olarak kabul ediliyor.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat Kandili, Allah'a dost olma, Hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Görmez, mesajında "Ramazanın mübarek iklimine adım adım yaklaştığımız şu günlerde, Rabbimizin bir lütfuna daha erişecek, Berat Kandili'ni idrak edeceğiz. Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, mümini inciten her türlü hatadan, insana yakışmayan her türlü kötülükten kurtulmak, 'berat etmek' için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız" ifadesini kullandı.
"Berat etmenin" bera ve vela gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirve olduğunu belirten Görmez, mesajında "bera" ve "vela"yı şöyle açıkladı:
"Bu iki adımdan ilki beradır ki şerden, fesattan, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, kötüden ve kötülükten teberra etmek, uzak durmak anlamına gelir. Bu geceyi idrak eden her mümin, kötülüğe olan mesafesini ölçmeli, kötülüğe giden yolları kapatmaya bir kere daha karar vermelidir. Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki bizi bitmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden uzaklaşmaya çağırır. Berat, kurtuluşun adıdır.
Beratın ikinci adımı ise veladır ki bu da sadece kötülükten uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliğe yaklaşmak, iyiyi aramak, iyiyle olmak anlamına gelir. Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat Kandili, Allah'a dost olma, Hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir. Beratın ilk şartı kimden beri, kime yakın olacağımızı bilmektir"
Görbez, Berat gecesinin, "adımızın Cenab-ı Hak katında nasıl anılmasını istediğimize karar verme gecesi" olduğunu vurgulayarak, mesajını şöyle sürdürdü:
"Beratın en derin anlamı ise bağışlanmadır. Berat gecesi, Yüce Rabbimizin af ve mağfiret gecesidir. Sevgili Peygamberimiz, bu gecede Allah'a bol bol ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve o gece güneş batınca Allah Teala'nın dünyaya rahmetiyle tecelli ederek fecre kadar, 'Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim. Belaya duçar olan yok mu, ona afiyet vereyim' buyurduğunu bizlere müjdelemiştir."
"Bize düşen tefekkürdür, niyazdır, tevbedir"
"Bu bağışlanma mevsiminde Müslümanlara düşenin tefekkür, niyaz ve tevbe" olduğunu ifade eden Görmez, şu önerilerde bulundu:
"Bizler bu Berat Kandili'nde silkelenme ve yenilenme ümidiyle hep birlikte tevbe edelim. Kimi zaman samimiyeti, edebi ve erdemi unutan, riya ve gösterişi tercih eden halimize tevbe edelim. En yakınlarımızdan bile sevgi ve merhameti esirgediğimiz, eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ettiğimiz, akrabalarımızı, yetimleri, kimsesizleri, mültecileri unuttuğumuz günler için tevbe edelim. Rabbimizin bize emanet ettiği dünyaevini harap ettiğimiz, huzur ve adaleti sağlayamadığımız, kan ve gözyaşını durduramadığımız için tevbe edelim. Kendimiz için istediğimizi din kardeşlerimizden kıskandığımız, İslam coğrafyasında ikilik ve kavgayı sona erdiremediğimiz kıvranan toprakların acısını dindiremediğimiz için tevbe edelim.
Tevbekar kullarını seven ve tevbeleri kabul eden Rabbimize sığındığımız bu mukaddes gecede, tevbemiz beratımız olsun. Bireysel ve toplumsal anlamda bizleri berata götürecek tevbeler edelim. Sadece dilde kalan değil, gönüle inen, ruhta yankı bulan, öz eleştiri ve tefekkür ihtiva eden bir tevbe ile kavli ve fiili olarak istiğfar edelim."
AA