Üç aylar yeni bir manevi hamle devresi
Son Güncelleme: 19 MART 2019 - TSİ 15:05
İlim, fikir ve gönül önderi Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’nin üç aylar üzerine İslam Mecmuası'nda kaleme aldıkları makale ve sohbetlerinden derlediğimiz bölümleri istifadenize sunuyoruz.
Üç aylar (Receb, Şa'ban, Ramazan) denilen bir nurlu devre, bir manevi hayr-ü bereket, feyz-ü fazilet mevsimi...
Bizler bu yeni fırsatta kendimize yeniden çekidüzen vermeli; günden güne safileşip yüksele yüksele, Şa'ban'dan, Ramazan'a Ârifâne geçmeli; en sonunda da maddi, manevi ve ruhi bakımdan gerçek bir bayrama ermeliyiz.
Abdül-Kadir-i Gîlânî (k.s.) (Hayatı; Hicri 470-561/Mîlâdi 1077-1166) Günyetü't-tâlibîn adlı eserinde şöyle yazıyor:
"Receb: tevbe; Şa'ban muhabbet; Ramazan da Hakk'a kurbiyet ve vuslat ayıdır."
"Receb: Günahı, zulm ü cevri terketme; Şa'ban: Salih amel işleyip vefa gösterme; Ramazan ise Sıdk u safaya erme ayıdır."
"Receb'de şevkle girişilen tevbe ve hasenât, kabule mazhar olur; Şa'ban'da işlenmiş eski seyyiat, afv ü mağfiret kılınır; Ramazan'da ise kula, ilâhi ihsan ve ikramlar bahşedilir."
Bu sebepten, baştacımız, göz nurumuz ve gönül sürûrumuz, sevgili Peygamberimiz, bu ÜÇ AYLAR hakkında:
"Receb Allah'ın, Şa'ban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır." buyurmuş.
Zünnûn-ı Mısrî rh.a. (vefatı: Hicri 245/Miladi 859) diyor ki: "Receb ekme, Şa'ban sulama ve tımar, ramazan ise hasad ve biçim ayıdır."
"Sene bir ağaca benzetilse Receb, o ağacın yapraklanma; Şa'ban, çiçeklenip meyvalanma; Ramazan ise olgunlaşan mahsülün devşirilip toplama zamanıdır."
Hülasa: Günahkâr, âsi, mücrim, gafil kulların, eğriyi bırakıp doğruya, batılı bırakıp hakk'a kötüyü bırakıp iyiye, yönelmesi, yani Tevbe-i nasûh eylemesi:
.... Yaratılışı gayesini sezip, görevini idrake başlaması, sorumluluğunu hissetmesi, aziz ve celil rabbimiz olan Allah'a mahbub ve makbul kul olmaya yönelmesi;
... Nûmune-i imtisalimiz, rehberimiz, Rasulullah efendimize s.a.s., efendimize hashalis ümmet olmaya çalışması için ÜÇ AYLAR her yıl tekerrür eden büyük bir imkan, kıymetli bir fırsat, uygun bir zaman ve vasattır.
Aziz kardeş! Bu büyük lutfun kadrini bil! Acaba bir dahaki tevbe mevsimine erebilecek misin? Fırsat geçirme, tembellik ve gafleti kov, gayrete gel, Hakk'a dön! O'nun engin rahmetine tâlip ol, yolunda kaim-zikrinde daim ol ki cümle felah bundadır.
İslâm Mecmuası / Nisan 1984