Soma’da 301 kişinin ölümü ile ülke gündemine gelen Maden Ocakları ile ilgili Türkiye’deki çarpıcı rakamlar dikkat çekiyor. 740 maden ocağında 48 bin vatandaşımız ülke enerji ihtiyacının yüzde 25’ini karşılamak için her yıl 60 milyon ton linyit ve kömür çıkarmak için ölümüne ocaklara iniyor. Yılda yaklaşık  60 milyon ton kömür ve linyit rezervinin çıkarıldığı ülkemizde, bu rezervler enerji ihtiyacına oranı ise yüzde 25 düzeyinde.

Türkiye’nin sanayileşmesi ve nüfus artışına bağlı olarak ihtiyaç duyulan enerji ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Bir yandan nükleer enerji çalışmaları sürerken, hidroelektrik enerji üretiminin yanı sıra doğalgazdan elde edilen elektrik üretimi de her geçen gün artıyor. Enerji üretiminin yüzde 50’sinin dışa bağımlı olduğumuz doğalgaz çevirim santrallerinden karşılanıyor. Tüm bu veriler Türkiye’nin enerji ihtiyacı için maden rezervlerine ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Türkiye kullanılan enerjinin yüzde 25 termik santrallerinden dolayısıyla maden ocaklarından sağlanıyor. 2013 yılı verilerine göre kömüre dayalı santrallerde toplamda 61,5 TWh brüt elektrik üretiliyor. Bunun payı da toplam enerjinin dörtte birine denk geliyor.

ABD’de 7 Bin Dolar, Soma’da 1400 TL

Gelişmiş ülkelerde maden işçileri yaptıkları işin riski ile paralel en çok kazanan işçi grupları arasında yer alıyor. Türkiye’de ise canı pahasına çalıştıkları maden ocağında açlık sınırının altında yaşıyor. ABD’de de zengin kömür yatakları olan eyaletlerde yıllık maaşlar 100 bin dolara yaklaşıyor.  Almanya’da yıllık 36 bin euro alan bir işçi, Avustralya’da 66 bin dolar, Kanada’da 60 bin dolar kazanıyor.  Soma işçisi ise ortalama aylık 1300 lira yıllık 19 bin 200 lira kazanıyor. Türkiye’de Soma Madenci katliamıyla  birlikte gündeme gelen maden işçilerinin geçim durumları  gelişmiş ülkelerdeki madencilerle karşılaştığında büyük bir yoksulluk gerçeği öne çıkıyor.

Millî Gazete