Bosna'nın elleri 17 yıldır bağlı
Son Güncelleme: 22 KASIM 2012 - TSİ 11:25
Bosna'da 1992-1995'te yaşanan, yaklaşık 200 bin masum insanın öldürüldüğü, çoğu Boşnak olmak üzere 2 milyon kişinin yerinden edildiği savaşta silahları susturan Dayton Barış Anlaşması'nın paraf edilmesinin üzerinden tam 17 yıl geçti.
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en ağır katliamların, sistematik tecavüzlerin, soykırımın yaşandığı Bosna-Hersek'teki kanlı savaş, 21 Kasım 1995'te ABD'nin Dayton Hava Üssü'nde paraf edilen anlaşmayla son bulurken, aynı zamanda ülkede yeni tartışmalara da yol açılmış oldu. Birbirleriyle savaşan (Sırp, Hırvat, Boşnak) 3 etnik yapı, bu anlaşmayla tek bir çatı altında toplanırken, ülkenin 3 kurucu etnik topluluktan oluşması ve kendine özgü siyasi yapılanması, Bosna-Hersek'i dünyanın en karışık idaresinin hüküm sürdüğü devletlerden biri haline getirdi.
Bosnalı Sırpların 1 Mart 1991'de düzenlenen referandumun ardından ilan edilen Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını kabul etmemesiyle tetiklenen ve 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş, 21 Kasım 1995'te paraf edilen antlaşmayla son buldu ancak bu antlaşma ülkeyi karmaşık bir siyasi yapıyla karşı karşıya bıraktı.
Bosna-Hersek Parlamentosu tarafından hala onaylanmayan ve ülkenin anayasası sayılan Dayton Antlaşması ile Bosna Hersek'e ''dar bir gömlek giydirilmiş'' oldu. Dayton'da belirlenen siyasi yapıya göre, ülke Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin 3 üyesi, 3 başbakan, 13 hükümet, 16 parlamento, 100'ü aşkın bakan ve bunların başında da uluslararası toplum ve Avrupa Birliği'nin Yüksek Temsilcisi tarafından yönetiliyor.
Bosna-Hersek'in ilk Devlet Başkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in "Bu adil bir barış değil. En kötü barış, savaşın en iyisinden iyidir. Mevcut durum ve mevcut dünyayı göz önüne aldığımızda daha iyi bir barış söz konusu olamazdı" olarak tarif ettiği ve resmi olarak 14 Aralık 1995'te Paris'te imzalanan Dayton Anlaşması, Bosnalı Sırplara kutlama vesilesi olurken, Boşnaklar için hezimet oldu.