Barajlar depreme mi sebep oluyor?
Son Güncelleme: 24 EKİM 2017 - TSİ 11:26
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Haluk Eyidoğan, deprem konusunda yaptığı ilginç bir araştırmanın detaylarını paylaştı.
“İnsan Marifetiyle Tetiklenen Depremleri” inceleyen Prof.Dr. Eyidoğan, geçtiğimiz Mart ayında adıyaman’da yaşanan 5.5 büyüklüğündeki depremin Atatürk Barajı’ndan kaynaklandığını ve bu yönüyle insan eliyle tetiklenen bir deprem olduğunu söyledi.
Prof.Dr. Eyidoğan, Türkiye’de 550 baraj olduğunu, ancak baraj çevresindeki mikro depremlerin kayıt altına alınmadığını ifade ederek, şu detayları paylaştı: “Baraja su dolduğu veya boşaldığı zaman bölgedeki fayların gerilimi etkileniyor. Milyonlarca tonluk su kütlesinden bahsediyoruz Suyun artışı beraberinde bölgedeki kırık ve çatlaklara sızmaya neden oluyor. Bu durum fayların sürtünme gerilimini azaltıyor. Gözenek basıncı artan fayların üzerindeki sürtünme kuvveti azalınca, fay hattı beklenenden önce harekete geçip deprem meydana geliyor. Böylece beklenen olası deprem, bir anlamda insan eliyle önceden yaşanıyor. Buna son örnek Adıyaman’da geçtiğimiz Mart’ta yaşanan 5.5’lik deprem.
"Keban da izlenmeli"
Atatürk Barajı’ndaki su yükünün değişmesi nedeniyle faylardaki gerilme değişimleri etkilenerek deprem meydana geldi. 170 metre yükseklikte ve 817 kilometrekare su alanı olan Atatürk Barajı’nda su tutma ve mevsimsel su seviye değişimleri nedeniyle baraj gölü içerisinde 5.0 büyüklüğünde depremler dahil olmak üzere büyüklüğü 3.0’den büyük çok sayıda deprem tetiklediğini gözlemledik. Keban Barajı’nın da küçük deprem tetiklediğine dair raporlar var. Çevresinde mikro depremlerin sürekli olarak izlenmesi gerekiyor. Mikro depremlerin bazı büyük depremleri tetiklemesi söz konusu.”
"Madenler tetikliyor"
Prof.Dr. Eyidoğan, insan eliyle tetiklenen depremlerin oranları hakkında da şunları söyledi: “İnsan eliyle tetiklenen depremlerin yüzde 38’i madencilik faaliyetlerinden kaynaklanırken, barajların etkisi yüzde 24, geleneksel petrol ve gaz üretimi yüzde 15, Jeotermal yüzde 8, atık sıvı depolama yüzde 4, nükleer patlama yüzde 3, suyla/sıvıyla parçalama yüzde 3, petrol gaz ve atık yüzde 2, özel araştırma, yeraltı suyu çekme kaynaklı nedenler ise yüzde 3 olarak tespit edildi.”
Nükleer bomba örneği
Prof.Dr.Eyidoğan’a göre Nükleer bombalar ve büyük dinamit patlatmaları yaydıkları sismik dalgalar ile yeryüzünü sarsarlar ve büyüklüklerine bağlı olarak depremin yaptığı gibi hasarlara yol açıyor. 10 bin ton TNT eşdeğeri atom bombasının enerjisi ortalama 5.5 büyüklüğündeki bir depremin sismik enerjisine eşdeğerdir. 1945 yılından bu yana sekiz ülkede ortalama 2 bin kez nükleer deneme patlatması yapıldı. Bunlardan 1352’si yeraltında gerçekleştirildi. Bu nükleer denemelerin 21 tanesi ABD’de, 1 tanesi ise Rusya’da olmak üzere 22 nükleer denemede tetiklenmiş depremsellik oluştu. ABD Nevada nükleer deneme sahasındaki 16 denemeden 10 tanesi tetiklenmiş depremselliğe sebep oldu.
Milliyet