20 Cemaziyelevvel 1446 | 22 Kasım 2024 Cuma

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Güncel

Ana Sayfa Haber Güncel

Her şey yolunda hiç mi sorun yok?

Son Güncelleme: 4 ARALIK 2012 - TSİ 11:13

Televizyon ekranlarından her gün evlerimize giren; diziler, sinema filmleri, reklâmlar ve her türlü yayının gerçeklerden uzak olması ruh sağlığımızı tehdit ediyor. Dizilerde gösterilen lüks yaşantı; arabalar, villalar, eğlenceler izleyici tarafından kendi iç dünyasında sorgulanıyor. Ortaya toplumu yaralayan sonuçlar çıkıyor.
Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Osman Salış, ütopik, ulaşılması zor, gerçek hayatla bağdaşmaz dizilerin insan ruh sağlığı üzerine ciddi negatif etkileri olduğunu savundu. Salış, dizilerin insanların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı.
Pek çok dizide gerçek hayattan uzak yaşantıların gösterildiğini, lüks hayatların yaşandığı dizilerde nasıl para kazanıldığının anlatılmadığını, sürekli şiddet olgusunun vurgulandığını belirten Salış, özellikle kişilik yapısı gelişmekte olan çocukların ve gençlerin bu tür dizilerden olumsuz etkilendiğini vurguladı.
Gerçek hayatta anne ve babanın çalıştığını, ev işleri yaptığını, ay sonunda taksitlerin, evin gelir giderlerinin hesaplandığını, ailenin bütçesine göre yaşadığını anlatan Salış, dizilerde gösterilen pek çok yaşantının ise bu gerçeklikten uzak olduğuna işaret etti.
Kişiliğin gelişmesi aşamasında insanın kendisine bir rol model seçtiğini dile getiren Salış, bunun gerçek hayatta anne, baba, bir akraba, bir büyük, komşu ya da öğretmen olabileceğini veya çocuğun kendisine sevdiği bir kahramanı ya da bir dizi karakterini rol model olarak seçebileceğini anlattı.
"Dizi senaryoları yazılırken profesyonel destek alınmalı"
''Rol model olan, insanların evlerinin içine sunulan dizilerin mutlak suretle gerçek, reel aile hayatına uygun ve eğitici diziler olmak zorunluluğu vardır'' diyen Salış, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ütopik, ulaşılması zor, gerçek hayatla bağdaşmaz dizilerin insan ruh sağlığı üzerinde ciddi negatif etkileri var. Bunlar travma oluşturur ve bu travmalar bir gün toplum içinde tahmin edemeyeceğimiz oranda patlama meydana getirebilir.
Bu, hassas bir konudur. Dizi yapanların, mutlak surette bu konuları göz önünde bulundurmaları ve profesyonel destek alma zorunlulukları vardır. Dizi senaryoları yazılırken profesyonel destek alınmalı. Pedagogdan, psikiyatrlardan, psikologlardan, ilgili kurumlardan destek alınmalı, bireysellik yetmez. Çünkü bireysel bakış açısı tek yönlü olabilir. Senaristlerin kurumsal fikirler alabilmesi lazım.''

Milli Gazete