İklim Konferansında anlaşma sağlandı
Son Güncelleme: 14 ARALIK 2015 - TSİ 14:34
Paris’te gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nden (COP21) çıkan sonuçla 195 ülkenin onayladığı ortak metin kısmi bağlayıcılık taşıyor. Anlaşma, küresel ısınmayı 2 derecenin altına çekerek, 1.5 derece ile sınırlamayı öngörüyor.
Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin alınacak tedbirlerden olumsuz etkilenmemesi için de 2020’ye kadar yıllık 100 milyar dolar kaynak ayırıyor. İki haftadır müzakereleri yakından takip eden Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “Paris anlaşması tarihi. Dünya enerji sektörü için tarihi bir dönüm noktası olacak” yorumunu yapıyor.
COP21, tarihi bir küresel anlaşmayla sona erdi. 2020 yılında yürürlüğe girmesi beklenen anlaşma, tüm dünya ülkelerini iklim için yeniden bir araya getirmesi açısından oldukça önemli. Anlaşmanın ulaşımdan, inşaata, enerjiden, tarıma tüm sektörlerde uzun vadeli etkileri olacak. IEA Başkanı Fatih Birol, Paris Anlaşmasının dünya enerji sektörü için “tarihi bir dönüm noktası” olacağını söylüyor ve bunu şöyle açıklıyor: “Bu anlaşmadan sonra dünyadaki yenilenebilir enerji ve diğer temiz enerji teknolojilerindeki artış çok büyük hız kazanacak.
Yatırımların ciddi olarak özellikle güneş, rüzgar ve hidrolik santrallere döneceği kesinleşti. Ülkelerin emisyonlarını ne kadar düşüreceklerine yönelik taahhütleri beş yılda bir Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gözden geçirilecek. Taahhütleri ile her yıl attıkları adımlar yakından izlenecek ve saydam bir şekilde tüm dünyaya açıklanacak. Buradaki en büyük sorun gelişmiş ile gelişmekte olan ülkeleri bir araya getirmekti. Şöyle bir şekilde çözüldü: Gelişmekte olan ülkelerin temiz enerji teknolojilerine yapacağı yatırımları desteklemek için her yıl 100 milyar dolar yardım yapılacak. O ülkelerin fosil yakıtlardan ziyade, yeni teknolojilere yatırım yapmalarını teşvik edecek.”
Kaybeden kömür olacak
2 derecenin altının bir hedef olarak uluslararası bir anlaşmayla kararlaştırılmasının enerjideki yatırımlar için bir milat olduğunu dile getiren Birol, “Bundan sonra yatırımcılar yüksek karbonlu ve kirli teknolojilere yatırım yaparken, ‘Acaba zarar edecek miyim’ diye düşünmeye başlayacak. Paris’ten enerji yatırımcılarına çok güçlü bir sinyal geldi. Bu da, bundan sonra yakıtlar birbirleri ile kıyaslandığı zaman, çok önemli bir faktör olarak devreye girecek” diyor.
Birol, “Tüm temiz enerji teknolojileri kazandı. Kirliler kaybetti. Temelde üç kazanan, bir kaybeden var. Güneş, rüzgar ve enerji verimliliği kazandı. En önemli kaybeden ise düşük verimli kömür santralleri oldu. Onlar hemen hemen tüm dünyada çok büyük darbe yiyebilir. Kömür şu anda dünya elektrik üretiminde en fazla paya sahip kaynak. Bunun 4-5 yıl içinde düşeceğini düşünüyoruz.” dedi.
Hürriyet