20 Cemaziyelevvel 1446 | 22 Kasım 2024 Cuma

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Dünya

Ana Sayfa Haber Dünya

Petrol ülkeleri ekonomik modellerini değiştirmeye çalışıyor

Son Güncelleme: 26 EKİM 2016 - TSİ 10:56

Düşük petrol fiyatları nedeniyle mali yapıları derin şekilde sarsılan petrol zengini Körfez ülkeleri, alternatif stratejiler kullanarak ekonomilerini çeşitlendirmeye çalışıyor.

Petrol zengini Suudi Arabistan’ın geçen hafta 17,5 milyar dolar ile bu yıl gelişen piyasalar içerisinde en yüksek hacimli tahvil ihracını gerçekleştirmesi, gözleri bir kez daha petrol zengini ülke ekonomilerine çevirdi. Suudi Arabistan, söz konusu tahvil ihracıyla nisan ayında 16,5 milyar dolarlık tahvil ihracı yapan Arjantin’i de geride bırakmış oldu. Suudi Arabistan’ın borçlanma arayışının ardında, son yıllarda rekor seviyede düşük olan petrol fiyatlarının mali politikalarını sarsması yatıyor. 

Suudi Arabistan’ın ağustos sonu itibarıyla kamu borcu yaklaşık 73 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Ülkedeki bankaların mevduatlarında görülen düşüş, bankalar için de likidite riski oluşturmaya başladı. Düşük petrol fiyatlarının etkisiyle gelirleri de azalan Suudi Arabistan’ın kamu borcu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) kıyasla 2014'teki yüzde 1,6 seviyesinden geçen yıl yüzde 5,9 seviyesine yükseldi. Her ne kadar görece düşük bir seviye gibi görünse de uluslararası finans kuruluşları özellikle ülkedeki bankalar için likidite riskinin arttığına dikkati çekiyor.

Durum diğer Körfez ülkeleri için de pek farklı değil

Durum diğer petrol üreticisi Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Arap Yarımadası ülkeleri için de pek farklı değil. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bu yılın nisan ayında Bahreyn’de Arap ülkelerinin maliye bakanları ile yaptığı toplantının ardından yayımladığı rapora göre, petrol gelirleri bu ülkelerin gelirlerinin ortalama yüzde 77’sini oluşturuyor. Yemen’de petrol gelirlerinin milli gelir içerisindeki payı yüzde 47, Irak’ta ise yüzde 94 seviyesinde bulunuyor. Petrol üreticisi bu ülkelerin ihracat kalemlerinin ortalama yüzde 80’ini de petrol ürünleri oluşturuyor. 

Suudi Arabistan’ın son tahvil ihracının gerekçeleri IMF’nin söz konusu raporu ışığında değerlendirildiğinde, IMF'nin, petrol üreticisi ülkeleri, ekonomilerini çeşitlendirerek düşük petrol fiyatlarının oluşturduğu ortamda ağırlıklı olarak özel sektör yatırımlarının desteklenmesini önerdiği belirtildi. Raporda yer alan "Düşük yatırırım ortamı, düşük potansiyel büyümeye neden olabilir. Petrol fiyatlarının düşük seyrettiği ortamda Arap ekonomileri altyapı, eğitim ve sağlık yatırımlarında açık verebilir. Mali konsolidasyon dikkatli bir şekilde bu alanlarda uygulanmalı." şeklindeki ifadeler dikkati çekiyor.

Suud yönetimi ise bu yılın ilk yarısından itibaren ekonomik dengelenmeyi sağlamak için kapsamlı mali konsolidasyon adımlarını atmaya başladı. Suudi Arabistan, haziran ayında, petrol dışı gelirlerini 2020 yılına kadar 3 kattan fazla artırmayı hedefleyen mali planı açıkladı. "Ulusal Dönüşüm Programı" olarak adlandırılan plan, petrole dayalı ekonomiden özel sektörü de içerisine alan çeşitlendirilmiş bir ekonomi oluşturmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Suudi Arabistan, petrol dışı gelirlerini 2020 yılına kadar yaklaşık 141,33 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

"Gelecek için oldukça fazla belirsizlik söz konusu"

Londra merkezli Oxford Economics’in Orta Doğu Başekonomsti Patrick Dennis, düşük petrol ve kemer sıkma programının kümülatif etkisiyle Suudi Arabistan ekonomisinin bu yılın sonunda yüzde 1,1, gelecek yıl ise yaklaşık yüzde 1,2 seviyesinde büyümesini beklediklerini ifade ederek, "Dahası, ekonomiyi çeşitlendirme planları kapsamlı görünse ve krallık tarafından desteklense de, öngörülen zamanda uygulanması çok zor. Gelecek dönem için oldukça fazla belirsizlik söz konusu." diye konuştu.

Atlantik Konseyi Uzmanı Mohammed Alyahya da petrol fiyatlarının Suudi Arabistan ekonomisi için önemini vurgulayarak, "Suudi Arabistan için petrol fiyatlamasında kritik nokta varil başına 67 dolar seviyesidir. Petrol fiyatlarının 50 dolar seviyelerinde seyretmesi halinde kamu borcu artmaya devam edecek." dedi.

Alyahya, Suudi Arabistan tarafından bütçeyi dengelemek için harcamaları azaltacak bir dizi önlemin de uygulamaya konulduğunu hatırlattı.

Uluslar arası bir bankanın Orta Doğu Başekonomisti Simon Williams ise Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyelerinin 2016-2017'de yaklaşık 94 milyar dolar geri ödeme yapmak zorunda olduğunu belirterek, "Bu da içerisinde Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Amman’ın mali dengelerini bozarak sermaye yatırımlarını ve dolayısıyla ekonomik büyümelerini azaltabilir." ifadesini kullandı. 

AA