21 Cemaziyelevvel 1446 | 23 Kasım 2024 Cumartesi

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Hayat

Ana Sayfa Haber Hayat

İstikbal bağırsaklarındadır!

Son Güncelleme: 20 MART 2018 - TSİ 10:30

Modern çağ hastalıkları denilen metabolik sendrom, reflü ve fazla antibiyotik kullanımının oluşturduğu tahribat, ancak probiyotik desteği ile kolayca atlatılıyor.

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Canan Karatay'ın sloganlarından biri de, “İstikbal bağırsaklarındadır!”

Karatay; "Evet. Bu yeni yüzyıl, bağırsakla kurulacak haberiniz olsun. Bağırsaklarımızda, mide de dâhil buna, 3 trilyona yakın bakteriyle birlikte yaşıyoruz. Bunlar, bize dost kaldığı sürece, birbirimize yardım ettiğimiz sürece, hastalık olmuyor. Ama dış etkenlerle, yanlış toksik şeylerle, düşman bakteriler arttığı zaman hastalıklar başlıyor. Çünkü bu dost bakteriler, aynı zamanda çok yüksek antioksidan üretiyorlar.

Aynı zamanda mikropları, virüsleri, parazitleri öldüren materyal salgılıyorlar. Yani vücut, kendini koruyor. Bir de son zamanlarda kanıtlandı ki, beyindeki mutluluk hormonu dediğimiz serotoninin yüzde 90’ını bağırsaklardaki bakteriler üretiyor. Bağırsaklarınızı düzeltirseniz, depresyon da kalmıyor. O yüzden bağışıklık sistemini güçlendirmemiz gerekiyor. Bu durum, kronik inflamasyonu önlediği için de çok önemli. Yeni yapılan bir çalışma, bağırsakların güçlendirilmesinin Parkinson’u önlediğini de kanıtladı." dedi.

Karatay, Bağırsak, gerçekten ikinci beyin mi? sorusuna; " Tabii ki öyle. Bağırsaklarımızdaki bakterileri dost olarak tutmak yaşatmak mecburiyetindeyiz, probiyotikler ve prebiyotikler bunu sağlıyor. Hep söylüyorum, yine beslenmeye geliyoruz, doğal ve sağlıklı beslenmeye! Bağırsaklarımız nasıl biliyor musunuz? Yüzeyini açtığımız zaman, bir futbol sahası büyüklüğünde. Kalın bağırsak, ince bağırsak, midemiz hepsi dâhil. Bağırsaklarımızın üzerinde de tüyler var. Bu tüyler parçalandığı zaman, bağışıklık sistemi çöktüğü için vücutta hastalıklar başlıyor.

Bir de bağırsak hücreleri parçalandığı için doğal dahi yesek, yediğimiz hiçbir şey hazmolmuyor. Küçük moleküllere indirgenemiyor. Bağırsaklardan geçiyor, parçalanmış olduğu için kana gidiyor ama vücut bunu, yabancı bir cisim olarak algılıyor ve hücum ediyor. Biz buna ‘geçirgen bağırsak sendromu’ diyoruz. Bunu da yapan en başta şeker ve gluten. Onun için ‘Ekmek yemeyin ve şekerden kesinlikle uzak durun!’ diyorum." şeklinde yanıt verdi

Hastalıkların sebebi mutsuz bağırsaklar

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Metehan Özen ise insan hayatında ilk bin günün çok önemli olduğunu, doğumun normal doğum olması gerektiğini ve anne sütünün önemini vurguladı. Probiyotik kullanan ve kullanmayan okul çağındaki çocuklarda yapılan bir araştırmaya da değinen Özen, araştırmaya ilişkin şunları söyledi: "Ana okul çağındaki çocuklara probiyotik verildiğinde hem hasta olma oranları düşüyor, hem de hasta olduklarındaki tedavi süreleri kısalıyor. Yani koruyucu probiyotik, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonunu azaltıyor. Bu da maddi ve manevi anlamda hastalığın yükünü ve oluşan sıkıntıları en aza indiriyor."

Özen, her insanın mikrobiyotasının kendine özgü olduğunu, bu nedenle mikrobiyotanın parmak izi gibi olduğunu vurguladı. Mutluluk hormonu olarak bilinen seratoninin çok büyük bir bölümünün bağırsaklardaki iyi bakteriler tarafından üretildiğine dikkat çeken Özen, şu bilgileri verdi: "Bağırsak mikrobiyotasının iyi olması sağlığı da beraberinde getirir. Şöyle ki; dengeli mikrobiyota ile mutlu insan olursunuz. Mikrobiyatanın dengeli olması sağlıklı bir bağışıklık sistemi için de olmazsa olmazdır. İştah kontrolü ve sağlıklı metabolizmanın da sırrı probiyotiklerdedir. Mikrobiyotanın dengesinin bozulması halinde ise sinirsel hastalıklar görülmeye başlar. Direnç düşer ve alerjik hastalıklar görülür. Bozulan metabolizma ile birlikte obezite, şeker hastalığı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir ve hızlı yaşlanma gözlenir. Özetle sağlıklı bir yaşam yolculuğu için probiyotikler gereklidir."

Hürriyet, Sabah