Huzurun kaynağı, sağlıklı beslenme ve yürüyüş
Son Güncelleme: 9 MAYIS 2016 - TSİ 11:37
Sağlığımıza dikkat ederek "son nefesi verene kadar" dik durup ayakta kalmak mümkün. Bu konuda yazılmış yüzlerce kitap, binlerce araştırma, bir o kadar da "uzun hayat reçetesi" olsa da "ilk beş" hiç değişmiyor:
Doğru beslenmek, daha sık ve bol hareket etmek, güzel bir uyku, stresi daha az, keyfi ve HUZURU bol bir hayat!
Bugünden itibaren her sabah yeni güne başlarken kendinize şu cümleleri tekrarlamayı ihmal etmeyin: “Bugün daha dikkatli besleneceğim. Daha çok hareket edeceğim. Uykumdan asla taviz vermeyecek, beni üzen, geren, öfkelendiren her şeyden uzak kalmaya, daha hoş gören ve yargılayan, affedici biri olacağım!” Peki, bunların alt açılımları var mı?
Var ve siz çoğunu zaten biliyorsunuz. Biz yine de birkaçını hatırlatalım:
- Az yiyen, daha uzun yaşıyor. Daha sağlıklı, daha az hastalıklı bir yaşlılık sürüyor.Yükte hafif, pahada ağır şeyler yemek ve homidi gırtlak biri olmamak lazım. Her zaman sofradan “azıcık aç kalkmayı” alışkanlık haline getirin. Yavaş ve sakin yiyen biri olmayı hedefleyin.
- Sık yiyen erken yoruluyor! Yaşınız ilerledikçe sık sık yemek yerine öğün aralarınızı açın. Hipoglisemi gibi bir sorununuz filan da yoksa ve doktorunuz da izin veriyorsa iki öğünle yetinmeyi deneyin.
- Çok yürüyen, daha sağlıklı oluyor. İşleyen her demir bırakın pas tutmayı 80’inde bile ışıldamaya devam ediyor. İnsan bedenine en uygun hareketin ise “yürümek” olduğu kesin. Kısacası “Durmak yok yürüyeceğiz”. Yavaş ya da hızlı. Düz, eğimli ya da yokuş. Sürekli ya da dinlene dinlene. Deniz kenarında, kırda ya da evde, AVM’de, havaalanında.
50'sinden sonra kazandığımız her yeni yaş için günde 500 adım daha ekleyeceğiz. Sağlık durumumuz müsaade ettiği ölçüde hareket edeceğiz. Yürüyemiyorsak, çömelme egzersizlerini ihmal etmeyeceğiz. Olmadı mı? Bir koltuktan diğerine yer değiştireceğiz.
- Uyku, beslenmek kadar mühim bir sağlık belirleyicisi. Hareket kadar vazgeçilmez bir ilaç. Stresten kaçmak kadar önemli bir iyi hayat faktörü.
- En büyük huzur. Sağlık bize bu dünyada lazım. Karnımızı doyurmak, fit, iyi ve güzel uykular çekmek de formda biri olmak da “dünyevi” işler. Bu dünyada da öbür dünyada da lazım olan tek şey var: “HUZUR”.
"Aç kal uzun yaşa"
Size iki tavsiyem var. İkisi de “faydası çok uygulaması zor” tavsiyeler. Birincisi şu: Önünüze yiyecek veya içecek herhangi bir şey geldiği ya da canınız bir şey çektiğinde kendinize şu soruyu mutlaka sorun: “Yesem mi, yemesem mi?” Çünkü genelde “açlığımızı gidermek” ya da “ihtiyaçlarımızı karşılamak” için değil, gereksiz şeyleri gereksiz zamanlarda gereksiz yere yediğimiz için hastalanırız.
Hemen arkasından da sıra ikinci soruya gelsin: “Daha azı ile yetinsem daha iyi olmaz mı?” Çünkü sadece gereksiz ve kötü şeyler yediğimiz için değil, lüzumundan fazla ve sık yediğimiz için sağlığımızdan oluruz. Yetmezmiş gibi üstelik bir de halsiz, yorgun düşer, yağlanır, kötü uyur, beklenenden daha az yaşarız.
Doğrusu şu: Az ye, uzun yaşa!
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu / Hürriyet