Akademisyenlik cazip hale getirilmeli
Son Güncelleme: 26 KASIM 2012 - TSİ 11:37
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, yeni YÖK yasa taslağını değerlendirdi. Öğretim elemanı sayısının üniversite ve öğrenci sayısındaki artışı karşılayamadığına dikkat çeken Çetinsaya, “Buna karşın akademisyenlerin mevcut özlük hakları bu mesleği seçmede cazip değil. Öğretim elemanlarının maaşları son yıllarda yerinde sayıyor. Bu duruma acilen bir çözüm bulunması gerekiyor.” dedi.
Bugünkü şartlarda üniversiteden mezun başarılı bir gencin, özlük hakları zayıf olan akademisyenliği seçmesinin zor olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Yeni yasa çalışmaları fırsat bilinerek özlük hakları konusunda önemli değişiklikler yapılmalı. Gençler için akademisyenlik cazip hale getirilmeli.”
Mevcut yasa taslağının bazı maddeleri itibarıyla anayasa değişikliği gerektirdiğini dile getiren YÖK Başkanı, “Eğer anayasa değişikliği konusunda gecikme olursa, halen anayasada yer alan yükseköğretim sistemiyle ilgili 130 ve 131. maddelerin değiştirilmesi önerilebilir.” dedi. Yasa taslağıyla ilgili tartışmalı konuların üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirten Çetinsaya şu bilgileri verdi: “Son 15 gündür, üniversitelerin bütün kademelerinden iki temsilci olmak üzere, her gün YÖK’te yaklaşık 300 kişiyi ağırlıyoruz. Taslakla ilgili eleştiri ve fikirlerini alıyoruz. Bu fikir toplantılarının çıktılarını da hem web sayfamız yoluyla herkese ilan ediyoruz hem de kurul olarak değerlendiriyoruz.”
Çetinsaya, yeni açtıkları ‘yeniyasa.yok.gov.tr’ internet sitesinde, yasayı kamuoyunun ve bütün paydaşların dikkatine sunduklarını vurguladı. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları, akademisyenler ve öğrencilerin yeni yasayı tartıştığı toplantıları da siteden canlı olarak verdiklerini dile getiren YÖK Başkanı, web sitesi yoluyla kamuoyundaki herkesin yasa hakkında görüşlerini iletebileceğini ifade etti. Sitedeki ankette her hafta bir maddeyi oylamaya sunduklarının altını çizerken böylece yasanın şekillendirilmesinde fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Yeni üniversite ile en eski üniversiteyi aynı kabul eden tek tipçi tavra itiraz eden Gökhan Çetinsaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Özgelirleri, özkaynakları itibarıyla kendi mali kaynaklarını üretebilen, bilimsel araştırmalarda Türkiye ortalamalarının üzerine çıkmış üniversitelere birer mütevelli heyet kurabiliriz. Ve bunlar mütevelli heyetler yoluyla kendi stratejik kararlarını, üniversitenin gelişim tercihlerini kendileri belirler. Yani tabir caizse evin büyük oğluna sen artık kendi evine çık, kendi hayatını kendin kazan, kendi kararlarını kendin ver diyoruz. Bu grubun dışında kalan kurumsallaşmış üniversitelere de diyoruz ki kendi kararlarını kendi senatonda ve yönetim kurulunda alabilirsin. Sana Ankara’daki yetkilerimizi devrediyoruz ama bunun karşılığında zamanı geldiğinde hesap vereceksin. Bunu da kalite güvencesi denetimi sistemleri çerçevesinde yapacağız.”
Öğretim üyesinin performansı ölçülecek
Her öğretim üyesinin performansının ölçülmesini sağlayacaklarını, bu sayede bölüm, fakülte ve üniversitenin bir performans kriteri oluşacağını anlatan YÖK Başkanı şunları aktardı: “Birtakım imtiyazlar vereceksek bu performansa göre olmalı. Bu sistem aslında şu anda birçok devlet ve vakıf üniversitesinde uygulanıyor. Bizim yapacağımız Türkiye’deki ve dünyadaki tecrübeleri alıp bir standart oluşturmak. Bunun ne kadar zor olduğunun da farkındayım. Sosyal ve beşeri bilimlerle fen ve mühendislik bilimlerine aynı kriterleri uygulayamayız.”