Uyku apnesinin sebepleri
Son Güncelleme: 15 MART 2018 - TSİ 12:16
Türkiye’de 1 milyondan fazla insan uyku apnesi sorunu yaşarken, bu durum ileri derece apne yaşayanlarda yüzde 35 engellilik sebebi olarak değerlendiriliyor. Uyku apnesi sorunu yaşayan hastaların trafik kazası açısından 6 kattan fazla, iş kazası açısından yüzde 60’dan fazla artmış risk altında olduğu belirtiliyor.
Cerrahpaşa Tıp FakültesiNöroloji Anabilim Dalı’ndan Derya Karadeniz, uyku sırasında 10 saniyeden daha uzun süre nefesi kesilen vatandaşları uyararak, “Uykuda nefesin kısmi kesilmesi ‘horlama’ olarak ortaya çıkar, nefesin 10 saniye ve daha uzun süreyle kesilmesi ‘apne’ olarak adlandırılır” dedi.
Göğüs hastalıkları ve uyku bozuklukları uzmanı Çağlar Çuhadaroğlu da kilo verdirmek, alkol, sigara ve sedatif ilaç kullanımının kısıtlanması, reflüyü önleyici tedbirler ve uyku pozisyonunun ayarlanmasının şikayetlerin azalması açısından önemli olduğunu belirtti.
Kalın boyun risk faktörü
- Uyku apnesi konsantrasyon güçlüğü, hafıza kaybı ve öğrenmede bozulmaya neden olurken, çalışma yeteneğini de olumsuz etkiliyor.
- Uyku apnesi için kısa ve kalın boyun çevresi risk faktörü. Erkeklerde 43 cm, kadınlarda 40 cm üzerindeki boyun çevresi risk oluşturuyor.
Uyku apnesi hastalarının hemen tümünde horlama yakınması yaşanır. Normal erişkin insanların ise yüzde 25’inde sürekli olarak horlama görülür.
- Kadınlarda uyku apnesinin horlama, tanıklı apne ve gündüz uyku hali gibi klasik semptomlarının yerine uykusuzluk, kronik yorgunluk veya depresyon gibi yakınmalar ön plana çıkıyor.
- Sabah baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, sinirlilik, gece terlemesi (özellikle baş ve boyun bölgesinde), gece susama, sabah ağız kuruluğu ile uyanma, gece ortaya çıkan reflü ve buna bağlı öksürük, gece ortaya çıkan göğüs ağrısı, kalp ritminde bozulma, gece idrara çıkma veya altına kaçırma, kötü rüyalar görme uyku apnesi belirtileri olabilir.
- Uykuda nefes kesilmelerinin sayısı saatte 5’in üstünde ise tıkayıcı tipte uyku apnesi sendromu söz konusu.
- Hastaların bu durumu bir hastalık olarak değerlendirmemesi nedeniyle tanı konma süresi 8-10 yılı buluyor.
Milliyet