13 Zilka'de 1445 | 22 Mayıs 2024 Çarşamba

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Ekonomi

Ana Sayfa Haber Ekonomi

Gıda komitesi piyasayı etkileyemedi!

Son Güncelleme: 12 MAYIS 2015 - TSİ 11:03

Gıdada fahiş fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla kurulan 'komite' beklenen etkiyi oluşturmuyor. Geçen yıl aralıktan bu yana çalışan Gıda Komitesi, her gün farklı bir modelle karşımıza çıkıyor. Ancak uygulamada aynı hızla ilerlenemiyor. Çünkü süreç bürokrasiye takılıyor.

Şu ana kadar somut tek uygulama çiftçi kayıt sisteminin hal kayıt sistemine entegre edilmesi oldu. Ancak uzun soluklu olan bu projenin yanı sıra gıdanın ateşini düşürmek için acil eylem planına geçilmesi gerekiyor. Komiteye danışmanlık yapan sektör temsilcilerinin önerileri de komitenin gündeminde bekletiliyor.

İlk proje depoculuk

Bu öneriler arasında lisanslı depoculuk, soğuk zincir ve kooperatifin kuracağı marketlerle üreticiden tüketiciye direkt satış bulunuyor. Uygulamaya geçilmesi için adım atılan ilk proje ise lisanslı depoculuk. Devletin 2005'ten bu yana üzerinde çalıştığı projenin kooperatifler aracılığıyla hayata geçirileceği belirtiliyor.

3 farklı uygulama

1 - Lisanslı depoculuk

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü İrfan Güvendi, hükümetin spekülatif fiyat artışlarının önüne geçmek kooperatifleri daha etkin kullanmayı planladığını söyledi. Kooperatif aracılığıyla lisanslı depoculuk projesinin başlatılacağını belirten Güvendi, modeli şu şekilde anlattı: "Mevzuat gereği üretici örgüt ve kooperatiflerinin hallerde yüzde 20 yer alması gerekiyor. Ancak bugüne kadar sistem pek işlememiş. Şimdi kooperatif aracılığıyla lisanslı depolar kurulacak. Ürünler bu depolardan hale verilecek. Böylece hem ürün kaydı sağlanacak hem de aracı ortadan kaldırılacak. Yani devlet kooperatifler aracılığıyla denetim sağlayacak. Amaç hal ya da kabzımalı devreden çıkarmak değil, spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçmek."

2 - Kooperatif marketi

Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, meyve ve sebzede inanılmaz bir kartel oluştuğunu, yıllık 13 milyon tonluk tüketimi 13-14 firmanın yönlendirdiğini söyledi. Yetkin, Gıda Komisyonu'na önerdikleri modeli ise şöyle özetledi: "Tarım Kredi Kooperatifleri, Türkiye'de gerçekten güçlü bir yapı. Bu gücünü kullanarak üreticiden aldığı malı direkt kendi mağazalarında satacak. Araya herhangi bir kurum ya da aracı girmediği için pazara ya da marketlere göre yüzde 50-60 daha ucuza satış yapılacak. Model öncelikle üç büyük şehirde denenecek. Ardından da diğer illere yayılacak."

3 - Soğuk zincir

Türkiye'de 50 milyon ton meyve sebze üretiminin 10 milyon tonu nakliye sırasında kaybediliyor. Bu kayıp fiyatlara yansırken spekülatörlere de bahane oluyor. Bunun önüne geçmek amacıyla kooperatifin harekete geçirileceğini söyleyen TZD Başkanı Yetkin, bu modeli de şu şekilde anlattı: "Tarım Kredi Kooperatifleri'nin bin 780 şubesi var. Buralara soğuk hava depolu kamyonetler alınacak. Ürünlerin nakli soğuk zincir kırılmadan yapılacak. Böylece 10 milyon tonluk kaybın önüne geçilecek. Bunu bahane edip fiyatları yükselten spekülatörlere de 'dur' denilecek."

"Gıda tedarik zincirinde entegrasyon sağlanmalı"

Lojistik Derneği (LODER) Başkan Yardımcısı Mehmet Tanyaş, Türkiye’nin tedarik zincirinde entegrasyonu sağlamak zorunda olduğunu belirterek, ‘’En uygun yolu bulup ucuza mal etmeliyiz, Türkiye’de “Çoklu Toptancı Halleri’ni düşünmeliyiz’’ dedi.

5. Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu’nda konuşan Tanyaş, tarımdaki fire oranının çok fazla olduğunu belirterek, “Tarladan sofraya gelinciye kadar gıdaların bir kısmı bozuluyor. Fabrikalarda iyileştiriliyor. Ama lojistiğe gelince tekrar bozuluyor. Yaş meyve sebze ve gıda ürünlerinde tarlada kayıp oranı yüzde 25’i buluyor. Bir de evlerde soframızda saklamada bozuluyor. Böyle olunca gıdada yaklaşık 40 milyar lira ziyan edilmiş oluyor”dedi.

Tedarik zincirinde entegrasyonu sağlamak zorundayız

Gıda lojistiği tedarik zincirinde birçok sıkıntı olduğunu ve bu zincirin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tanyaş, “Gıda lojistiğinde birçok sıkıntı var ama tedarik zincirini görmemiz lazım. Bunu devletin görmesi lazım. Ortak çözüm üretmeliyiz. İlaç kalıntısı sorunu var, açık kasada taşınması gibi sorunlar var. Devlet ve sektör işbirliği ile çözülmesi gerekli. Lojistiğin özünde ürünü tanımak gerekiyor. Her ürüne farklı bakmalıyız. Meyve sebze taşımacılığında deniz ve demiryolunu da kullanmalıyız. Demir yolu taşımacılığı için lojistik köyler kurmalıyız. Demir yolu sorununu çözmeliyiz. Lojistikte Türkiye’de tek çözüm karma taşımacılık’’ dedi.

Sabah, Dünya