Boyun ağrısı deyip geçmeyin
Son Güncelleme: 10 OCAK 2013 - TSİ 12:12
Boyun ağrısı günlük hayatta sürekli karşılaşılabilen önemli bir sağlık sorunu. Ağır kaldırma ya da zorlama nedeniyle ortaya çıkabilen ağrıların yanı sıra bu ağrılar boyun fıtığının da habercisi olabiliyor. İşte bu noktada ağrıların giderilebilmesi için fıtığın tedavisinin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi şart. Konulan teşhisin ardından doktorun uygun gördüğü tedavi yöntemi uygulanıyor. Bu yöntem fıtığın derecesine göre bazen ilaç bazen fizik tedavi bazense ameliyat olabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakkı Kaya Aksoy, boyun fıtığı hakkında şu bilgileri verdi: “Boyunda yedi adet omurga kemiği bulunuyor. Bu kemiklerin ilk iki tanesi hariç, diğerlerinin arasında disk adı verilen yapılar var. Sert, lastik top kıvamındaki bu diskler, boynun öne arkaya, sağa sola hareketini sağlıyor. Onları bir anlamda vücudun amortisörleri olarak düşünmek mümkün. Boyun omurga kemikleri ve disklerin arkasında yer alan kanalda ise omurilik ve kollara giden sinirler bulunuyor. Normal bir anatomik yapıda, disklerin omurga kemiği hizasında bitmesi ve bu kanala taşmaması gerekiyor. Arkaya, kanala doğru bir taşma görüldüğünde bu, boyun fıtığı anlamına geliyor. Diskler kanala taştığı zaman, kollara giden sinirleri veya boynun uzantısı olan omuriliği sıkıştırabiliyor. Bu sıkıştırmaya bağlı olarak da fıtık ortaya çıkıyor.”
“BOYUN AĞRILARININ YÜZDE 2-3’Ü FITIK”
Boyun fıtığının en sık rastlanan belirtisinin ağrı olduğunu belirten Prof. Dr. Aksoy, boyun ağrılarının sadece yüzde 2-3’ünün fıtıktan kaynaklandığına dikkat çekti.
Aksoy, şöyle devam etti: “Fıtık kaynaklı ağrılar sırta, kürek kemiğine, omuza ve başın arka tarafına vuruyor. Kola hatta parmak ucuna inen ağrılar da görülebiliyor. Ağrı dışında, ileri derecede fıtıklarda, sıkışan sinirin fonksiyonuna bağlı olarak kolların ve parmakların belli bölgelerinde uyuşukluk, karıncalanma, güç kaybı ortaya çıkabiliyor. Omuriliğin sıkıştığı çok ileri fıtıklarda ise kişinin boynundan aşağısı felç oluyor. Çok nadir görülen bu tabloya tuvaletini tutamama gibi durumlar da eşlik ediyor.”