20 Şevval 1445 | 29 Nisan 2024 Pazartesi

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Hayat

Ana Sayfa Haber Hayat

Otizmde 24 saat eğitim şart

Son Güncelleme: 16 NİSAN 2014 - TSİ 16:08

Otizm hastalığında, çocuklara kesintisiz eğitim verilmesi ve ailelerin de bu eğitimin içinde olmaları gerektiği öğrenildi

Ankara Üniversitesi Otistik Çocuklar Tanı, Tedavi, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve AÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Aysev, Otizm farkındalık ayı nedeniyle yaptığı açıklamada, otizmin, en temel bozukluğu sosyal etkileşim yetersizliği olan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirtti.

Otizmin geniş bir yelpazedeki bozuklukların en ağır biçimlerinden birisi olduğunu ve sosyal etkileşim anormallikleri olan çocukların Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) genel başlığı altında değerlendirildiğini anlatan Aysev, bu gelişimsel bozuklukların 3 yaşından önce belirtilerinin başladığını ifade etti.

Otizmde erken tanının mümkün olduğuna işaret eden Aysev, şöyle devam etti:

''Erken tanı konulan olgularda tedavi daha yüz güldürücü olduğu için önemlidir. Otizmin erken tanınması için en önemli belirtiler, sosyal ilişki bozukluğu olabileceğini düşündüren işaretler, göz teması ve sosyal gülümseme olmaması, çocuğun işaret etmemesi, işaret edilen yöne ve ismine bakmaması, bay bay gibi jestleri kullanmaması ve ortak dikkat kurmamasıdır. Ailelerin en çok dikkatini çeken ise konuşmanın gecikmesidir. Konuşma gecikmesi olan çocuklar mutlaka otizm spektrum bozuklukları açısından değerlendirilmelidir.''

Pediatristlere ve aile hekimlerine önemli rol düşüyor

Otizm tanısının 3 yaşından önce konabileceğini ancak çok küçük (18 aydan küçük) olgularda bulguların kalıcı olmayabileceğini anlatan Aysev, bu nedenle birden fazla değerlendirme yapılmasının önerildiğini bildirdi.

Ailelerin eğitime katılmaları sağlanmalı

Otizmde en önemli tedavinin özel eğitim olduğunu vurgulayan Aysev, bu konuda ailelere çok önemli görevler düştüğünü söyledi.

Otistik çocuklara verilen eğitimin sadece eğitim ortamı ile sınırlandırılmaması, ailelerin de eğitime katılmalarının sağlanması gerektiğini belirten Aysev, şunları kaydetti:

''24 saat, çocuk uyanık kaldığı sürece eğitim görmeli. Aileler tarafından bu eğitimin her an uygulanması çok önemli. Yoksa örneğin yaz tatili için eğitime ara verilir, döndüğünde çocuk her şeyi unutur. Ailelerin çocuklarıyla sürekli temas halinde olması çok önemli. Çocukta gelişim sağlanabilmesi için ailenin de eğitimin içinde olması gerekiyor.

Son dönemde bilimsel olarak kabul görmeyen birçok yöntem düzeltici olduğu iddiası ile ailelere yanlış bir umut aşılanmakta ve devam eden tedavilerini yarım bırakmalarına neden olarak maddi ve manevi sorunlara yol açmaktır. Otizm tedavisinin uzun süreli, yavaş ilerleyebilen bir tedavi olduğu ailelere mutlaka açıklanması ve istismar edilmeleri önlenmelidir."