15 Şevval 1445 | 24 Nisan 2024 Çarşamba

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Hayat

Ana Sayfa Haber Hayat

Antidepresanlar bilinçsiz kullanılıyor

Son Güncelleme: 24 MART 2017 - TSİ 11:25

Uzmanlar Türkiye’de antipsikotik tüketiminin son 5 yılda 7 milyon 201 bin kutudan 12 milyon 158 bin kutuya çıktığını, ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranının da yüzde 100’e ulaştığını belirtti.

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, depresyon şikâyetinin en çok 18-30 yaş ile 45-65 yaş aralıklarında görüldüğünü, Türkiye’de ruhsal hastalıkların arttığını belirtti. Prof. Dr. Dilbaz, şu bilgileri verdi: “İkinci sırada şizofreni, üçüncü sırada alkol, madde kullanımı geliyor. ürkiye’de ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranı yüzde 100’e ulaşmış durumda. Bugünkü yatak kapasitelerinin 8 ile 10 katı daha fazla yatak sayısına ihtiyaç var.”

Aynı zamanda geçici günlük duygusal değişimler depresyon anlamına gelmemeli. Bu durumların hepsini depresyon olarak değerlendirip tedaviye başlamak yanlış bir strateji. Ruhsal hastalıkların tedavisi mutlaka uzmanları tarafından değerlendirilmeli.

Uzman Psikolog Selin Karabulut da, genetik yatkınlık, tıbbi geçmiş, kişilik özellikleri, travmalar, yaşam olayları, sosyo-ekonomik durum gibi birçok etmenin depresyon riskini doğrudan etkilediğini söyledi. Olumlu veya olumsuz, sahip olduğumuz duyguların muhatap kişi veya kişilerle paylaşmanın insanlar üzerindeki psikolojik yükü hafiflettiğini vurgulayan Karabulut şöyle devam etti:

"Depresyon tanısı psikiyatrlar tarafından konulur, medikal tedavi gerektirir. Kendini kötü hissetmek, ağlamak, karamsarlık gibi semptomlara bakıp ‘depresyondayım’ demek doğru değil. İlaç tedavisi psikoterapi ile birleştirilirse tedavi etkili olur.”

Uzman Psikolog Selin Karabulut’tan 3 önemli uyarı şöyle:

Psikiyatr tarafından koyulmuş bir tanı ve ilaç kullanımı önemlidir. Eş dost tavsiyesi, eczane önerisi, kulaktan dolma bilgiler ile antidepresan kullanmak doğru değildir.

Depresyona sebep olan durum, olay, hastalık, problem, kişi ve öykülerin konuşulması ve hissettirdiği keder, üzüntü, değersizlik, yetersizlik, acı, mutsuzluk gibi duyguların değişmesi veya ortadan kalkması için terapi almak gerekmektedir. İlaç sadece semptomları tedavi eder, sorunları çözmez.

Psikiyatriste düzenli olarak kontrole gidilmesi unutulmamalı.

Milliyet