26 Şevval 1445 | 5 Mayıs 2024 Pazar

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Güncel

Ana Sayfa Haber Güncel

Notçuların hegemonyası devam ediyor

Son Güncelleme: 24 ARALIK 2012 - TSİ 10:40

Notçular, Avrupa'nın kriz sürecindeki "tek başarısı" olan Avrupa İstikrar Mekanizması'na darbe indirerek, Avrupa'yı net bir şekilde cezalandırıp daha ileri gitmemesi için gözdağı vermiş oldu.
Bir önceki yazımızda tüm eleştirilere rağmen kredi derecelendirme kurumlarının dünya finans piyasasındaki hegemonyasının tüm hızıyla devam ettiğini belirtmiştik. Bu yazımızda ise bu tezimizi açarak, Avrupa Birliği'ne yılın son günlerinde yapılan "operasyonel" not indiriminin arka planlarını irdelemeye çalışacağız.
Avrupa'yı en hassas yerinden vurmak
Geçtiğimiz ay içerisinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Avrupa Birliği'nin krizle mücadele amacıyla kurduğu "Avrupa İstikrar Mekanizması'nın" kredi notunu düşürdüğünü ve kredi notu görünümünü de negatife çevirdiğini açıkladı.
Notun negatife döndürülmesi ise uluslararası finansal jargonda, önümüzdeki günlerde indirilen kredi notunun daha da aşağılara çekilebileceği anlamına gelmektedir...
Avrupa Birliği içine girdiği ekonomik kriz sürecinde, Birlik içinde yaptığı uzun tartışmalar hatta kavgalar sonucunda İstikrar Mekanizması'nı şekillendirebilmiş ve nihayet hayata geçirebilmişti. İstikrar Mekanizması, Birlik ülkelerinden ekonomik krize karşı direnç gösteremeyenlere yardım amacıyla kurulmuştu.
Moody's, Avrupa İstikrar Mekanizması'nın notunu indirmesine gerekçe olarak ise, bu mekanizmaya en fazla katkıyı yapan ülkelerden Fransa'nın ekonomik sorunlarını gösterdi. Moody's, önce Fransa'nın kredi notunu, bir hafta sonra da İstikrar Mekanizması'nın notunu indirmiş oldu.
Moody's'in İstikrar Mekanizması'nın notunu indirmesi karşısında Avrupa Birliği yetkileri şaşkınlık içinde olduklarını ve buna bir anlam veremediklerini açıklamışlardır. Aslında Avrupa'ya yapılan bu hamlenin gerekçesi gayet açık ve anlaşılır bir nedene dayanmaktadır...
AB'nin notu aslında neden indirildi
Avrupa liderleri nezdinde şaşkınlığa neden olan bu not indiriminin sebebi, not indiriminden sadece bir hafta önce, Avrupa'nın notçulara sıkı denetimler getirmek istemesinden başka bir şey değildir...
Avrupa Birliği, not indiriminden bir hafta kadar önce aldığı "radikal" kararlarla, kredi derecelendirme kurumlarının Avrupa üzerindeki hegemonyasını kırmak ve bu kurumlar üzerinde kontrol sağlamak amacıyla hukuki bağlayıcılığı olan bir dizi karar almıştı.
Avrupa Birliği parlamentosu ve üye ülkeler, ilk kez aldıkları bu kararlar sonrasında kredi derecelendirme şirketlerine çağrıda bulunarak, şeffaflık ve sorumluluk kuralları çerçevesinde hareket etmelerini istemişti.
En önemlisi de; derecelendirme şirketlerinin bundan sonra AB'li devlet ya da şirketlere verdikleri notlarda ihmal, kasıt ya da hata bulunması halinde "hukuki olarak sorumlu" tutulacak olmasıydı.
Avrupa Birliği almış olduğu bu kararlar neticesinde, bugüne kadar hiçbir kurumun ya da devletin yap/a/madığı şekilde, kredi derecelendirme kurumlarına ağır kurallar getirerek, onları baskı altına almak ve hegemonyalarını kırmak istemiştir. Çünkü son finansal krizde Avrupalı liderler sık sık bu kurumlara karşı duyulan güvensizliği ve kriz döneminde bu kurumların üstlerine oynadıklarını dile getirmişlerdir.
Hegemonyaya başkaldırının cezası
Avrupa Birliği'nin derecelendirme şirketlerine karşı başlattığı bu kısıtlama ve sorumluluk atağının hemen ertesinde, derecelendirme şirketleri de boş durmamıştır.
Bu durum karşısında kredi derecelendirme şirketleri Moody's üzerinden Avrupa'yı uyarıp cezalandırmıştır.
Notçular, Avrupa'nın kriz sürecindeki "tek başarısı" olan Avrupa İstikrar Mekanizması'na darbe indirerek, Avrupa'yı net bir şekilde cezalandırıp daha ileri gitmemesi için gözdağı vermiş oldu. Avrupa için son derece önemli olan Avrupa İstikrar Mekanizması büyük tartışmaların ardından çok zor ittifakla kurulmuştu.
Avrupa, derecelendirme şirketlerinin hegemonyasına karşı ilk kez bu kadar net savaş açmış ve karşılığında da en zayıf olduğu yerden, Moody's' tarafından cezalandırılmıştır.
Avrupa'nın bu savaşa devam etmesi durumunda diğer derecelendirme şirketlerinin de önümüzdeki günlerde Avrupa'ya karşı atak başlatması şaşırtıcı olmayacaktır...

Fevzi Öztürk/ Dünya Bülteni