19 Şevval 1445 | 28 Nisan 2024 Pazar

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Ekonomi

Ana Sayfa Haber Ekonomi

Borç artıyor kur farkına dikkat!

Son Güncelleme: 20 OCAK 2014 - TSİ 11:30

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, katıldığı bir programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Özel sektörün yurt dışına 255 milyar dolar borcu bulunduğuna işaret eden Babacan, bu borcun kur arttıkça arttığını, o günden bugüne Türk Lirasındaki değer kaybının bu borca yansıdığını ve bu durumun özel sektör üzerinde bir yük oluşturduğunu ifade etti.  Babacan, "Her ne kadar değerlemelerde bir kayıp olsa da Türkiye'nin bu süreçte bir zararı olsa da bu tür piyasa hare ekonomimizin temelleri üzerinde kalıcı bir etkisi olmuyor. O çok önemli bir fark" dedi.

Devletin döviz borcunun sıfırlanmış olmasının, 2002-2003'teki gibi döviz borcu bulunmamasının önemli bir avantaj olduğunu dile getiren Babacan, kamunun yıl sonu rakamları kesinleşmemesine rağmen yaklaşık 30 milyar dolarlık da bir fazla bulunduğunu söyledi. Babacan, dolayısıyla kurun inip-çıkmasının devletin hesabını etkilemediğini kaydetti. Bankacılıkta alınan tedbirlerin bankaları kur hareketlerinden önemli ölçüde koruduğunu vurgulayan Babacan, hanehalkının dövizle borçlanması yasaklandığı için vatandaşların da kur artışından olumsuz etkilenmediğini söyledi.

"Borcun TL cinsinden olması iyi"

Babacan, kur hareketlerine karşı devletin borcunun sağlama alınması, bankaların bilançosunun sağlama alınmasının ve bankalara borcunun Türk Lirası cinsinden oluşunun kur hareketlerine karşı ekonomiyi önemli ölçüde koruduğunu dile getirdi.

Genel makro dengeler açısından 2002-2003'te kur istikrarı etkileyebilecek bir unsurken bugün itibariyle öyle olmadığını anlatan Babacan, ekonomideki daha büyük hasarları önleme açısından kurun inip-çıkmasının ekonomide çok önemli bir şok absorbe etme mekanizması olduğunu ifade etti. Bunu araçlardaki "airbag"e (hava yastığı) benzeten Babacan, başka alanlarda oluşabilecek kalıcı hasarları kur artışının önlediğini vurguladı.

Kurun bir miktar enflasyona geçişgenliği bulunduğunu dile getiren Babacan, kur yüzde 10 arttığında enflasyonun yüzde 1,5 arttığını, bunun bir seneki enflasyona yansıdığını, eskisi kadar büyük bir tahribat söz konusu oluşturmadığını söyledi.

Özel sektörün dış borcuna karşılık döviz geliri bulunması gerektiğini anımsatan Babacan, özel sektörün borçlanmasında dışarıdaki finans kuruluşlarının döviz cinsinden teminat istediğine ve borcu sağlama almadan krediyi vermediğine dikkati çekti. Babacan, şirketlerin borçlu olduğunu ama patronun bunun karşılığı varlığı bulunduğunu, aksi halde bu kredilerin teminatsız verilmesinin söz konusu olmayacağını söyledi.

"33 günde ortaya çıkan tablonun tamamı bu süreçten mi kaynaklanıyor, başka faktörler var mı?" sorusuna karşılık Babacan, küresel ekonomide 22 Mayıs 2013'ten bu yana yeni bir döneme girildiğini, bu dönemde Amerikan Merkez Bankası'nın kriz döneminde verdiği yüksek miktardaki likiditeyi geri çekmeye başlayacağını anımsattı. Bunun pek çok gelişmekte olan ülke üzerinde etkisi olduğunu, özellikle cari açığı olan ülkelerde bu etkinin arttığını dile getiren Babacan, Türkiye'nin de cari açığı açığı olan bir ülke olarak bu gelişmeden biraz daha fazla etkilendiğini ifade etti.

Ntvmsnbc