17 Ramazan 1445 | 28 Mart 2024 Perşembe

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Dünya

Ana Sayfa Haber Dünya

Hocalı soykırımının 24. yılı...

Son Güncelleme: 26 ŞUBAT 2016 - TSİ 10:19

Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında, 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat'a bağlayan gecesinde Ermeni askerlerince 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere 613 kişi katledilmişti.

Ermenistan-Azerbaycan savaşında Ermeni ordusu 25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya saldırmaya başladı. Ermeniler, bölgede bulunan Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı Katliamı" yapıldı.

Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulurken, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi rehin aldı. Bunlardan 150'sinden haber alınamadı.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Arslan, Hocalı Katliamı'na soykırım demek için bütün unsurların mevcut olduğunu belirterek, "Hitler'in yaptığı soykırım ile Hocalı'da yapılan soykırım arasında hiç bir fark yoktur" dedi.

Arslan, Hocalı Katliamı'nın yakın dönemin en önemli soykırımlarından biri olduğuna işaret ederek, 5 büyük ülkenin aralarındaki ittifak nedeniyle bu olaya katliam denmediğini anlattı.

Ali Arslan, Hocalı Katliamı'nın yakın tarihin en üzücü olaylarından biri olduğunu dile getirerek, bu katliamın bir günde ortaya çıkmadığını, temelinin yavaş yavaş yıllar içinde atıldığını söyledi.

Bariz bir katliam yaşanmasına karşın dünyada sayılı devletlerin bunu bir soykırım olarak kabul etmesinin çok da anlam ifade etmediğini vurgulayan Arslan, şunları söyledi:

"Verilen tepkiler yeterli değil. Yeni yeni parlayacak iki devlet olan Türkiye ile Azerbaycan arasına daha güçlü bir Ermenistan kurulması için bu katliam yapıldı. Bundan dolayı soykırımın azmettirici ve destekçisi Rusya'dır. Azerbaycan'ın Rusya'ya ciddi bir baskı yapması lazım. Dünyanın gözü önünde alenen yapılan bu katliamın bütün devletler tarafından bir katliam olarak kabul edilmesi gerekir. Önce Azerbaycan'ın diğer ülkelerle ilişkisi sonra da hava bağlantısı kesiliyor. En sonunda ise sivillerin üzerine bombalar indiriliyor. Amaç çoluk çocuk herkes ölsün. Hocalı katliamına soykırım demek için bütün unsurlar mevcut. Hitler'in yaptığı soykırım ile Hocalı'da yapılan soykırım arasında hiç bir fark yoktur."

"Hocalı'nın dünya kamuoyunun önüne çıkarılması insanoğlu için çok önemli"

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Toğrul İsmayıl ise Hocalı Katliamı'nın yıldönümünü değerlendirirken, "Savaşlar olsa bile savaşların bir etiği olması, bunun sivillere yönelik olmaması, sivillerin bu tür çatışmalarda az zarar görmesi lazım. Zamanında Hocalı'daki olayların önlenmesi mümkün olsaydı, dünya kamuoyu bunlara hassas davransaydı bana göre Saray Bosna'da ve diğer bölgelerde, mesela bugün Ukrayna'da, Suriye'de ve diğer bölgelerde bu tür facialar tekrar yaşanmazdı" değerlendirmesinde bulundu.

“Türk ve islam dünyasının meselesi”

O dönemde Türkiye’nin bir noktaya kadar Azerbaycan’ın yanında bulunabildiğini söyleyen Tarihçi Prof. Dr. Metin Hülagü, “Türkiye Azerbaycan’a bir noktaya kadar yardımda bulunmaya, siyasi açıdan destek çıkmaya çalıştı’’ ifadelerinde bulundu.

Aslında bu ve benzeri hadiselerin öncelikle Türk ve İslam dünyasının meselesi olmakla birlikte, genel olarak tüm insanlığın en temel sorunu olduğunu dile getiren Hülagü, ‘’İslam ve Türk dünyası geçen asrın sonundan itibaren sürekli ezildi.

Yüzyılın başlarından itibaren ise sürekli kan ve can verip insan ve toprak kaybı yaşadı. Bu tür olaylar son bulmadıkça çatışmalar, katliamlar, kıyımlar nihayete ermedikçe bölgeye barışın gelmesi mümkün değildir. Türk dünyasının kurtuluşu kendi dışında değil kendi içerisindedir. Türk ve Müslüman dünyasının kendi içinde birlik oluşturması, kendi huzur ve barışını kendi tesis etmesi gerekir. Aksi takdirde biz daha birçok Hocalı Katliamlarına şahit oluruz” diyerek sözlerini sürdürdü.

Ajanslar