'Kuraklıkta son evreye yaklaşıldı'
Son Güncelleme: 25 MART 2014 - TSİ 13:43
Marmara'da yağışların geçen yıla göre yüzde 80 azaldığını, Sapanca Gölü'nün her ay 10 cm alçaldığını belirten Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, Türkiye'nin tarımsal kuraklığa hazırlanması gerektiğini söyledi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, Türkiye ’deki kuraklık sorununa dikkat çekti.
Gümrükçüoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kuraklığın meteorolojik, hidrolik ve tarımsal aşamalardan oluştuğunu belirtti, Türkiye’nin üçüncü aşamadaki tarımsal kuraklık tehlikesine geldiğine dikkati çekerek “birkaç günlük yağmurun bu tehlikeyi ortadan kaldırmayacağını” vurguladı.
Türkiye’yi etkileyen hidrolojik ve meteorolojik kuraklığın sona ermediğini, geçen yıl mayıstan beri devam ettiğini savunan Gümrükçüoğlu, "Yağmur ve kar yağışlarının su kaynaklarına destek olmaması nedeniyle, bir sonraki evrede 'neler olacak' diye endişelenmemiz gerekiyor" dedi.
Gümrükçüoğlu, meteorolojik verilere göre şubatta Marmara'da geçen yılın aynı dönemine göre yağışlarda yüzde 80,1 azalma gözlendiğini, ülke genelindeki azalışın ise yüzde 67,9 seviyesinde olduğunu kaydetti:
"Bir ülkenin su zengini olabilmesi için kişi başına düşen suyun 10 bin metreküp olması gerekiyor. Bizim gibi yarı kurak bölgelerde ise genel olarak yıllık kişi başına düşen su miktarı ise yaklaşık bin 500 metreküp. Artan nüfusumuzla Türkiye'de kişi başına düşen suyun bin 200 metreküpe inmesi tahmin ediliyor. Bu, aslında büyük sıkıntı. 'Su fakiri ülkeler' dediğimiz zaman bin metreküpün altındaki ülkelerden bahsediyoruz."
Gümrükçüoğlu, "Tüm yönleriyle düşünülen su yasasının çıkarılması gerekiyor. Peyzaj alanlarının sulanması ve sanayinin kullandığı su gibi konularda tasarruflu olunması son derece önemli. Sanayinin çektiği su, çok önemli. Sanayide deniz suyunu arıtabilirler. 'Gri su' dediğimiz atık suyu arıtmak için yatırım yapılması gerekiyor. Petrolsüz, arabasız, makinesiz, cep telefonsuz 90'lı yıllara kadar zaten yaşadık ancak havasız, susuz, topraksız yaşayamayız. Suyu hem kötü kullanıyoruz hem de kirletiyoruz. Geçmişten bugüne bakacak olursak, karşılaştığımız tablo kuraklıkların sıklığının artıyor olması." dedi.
Radikal