15 Şevval 1445 | 24 Nisan 2024 Çarşamba

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Güncel

Ana Sayfa Haber Güncel

Kömürün sonu doğalgaza benzemesin!

Son Güncelleme: 3 MAYIS 2013 - TSİ 11:10

Ferit Barış Parlak'ın Dünya gazetesindeki “Kömürün sonu doğalgaza benzemesin!” başlıklı yazısı: 
Son dönemlerde 'kömür' konuşuyoruz.
İyi de yapıyoruz.
Ama her zamanki gibi ilerliyor ve bu işi de furyaya çevirmeye çalışıyoruz.
Yine yanlışa koşuyoruz.
* * *
Doğrudur büyüme ve cari açık sorunu var…
Doğrudur büyüme istihdama yansımıyor…
Doğrudur bu üç sorunun giderilmesi için yerli kaynak kullanımına ihtiyaç duyuluyor…
* * *
Ve…
Doğrudur, doğalgazdan elektrik enerjisi üretiminde yatırım maliyeti düşük;
İşletme maliyeti düşük;
Ama bağımlıyız, istihdam sağlayamıyoruz ve fiyatların yükselme riskine katlanmalıyız…
* * *
Kömür de ise durum farklı.
Kullanmadığımız yerli kaynaklarımız var;
Edirne'den Şırnak'a, Artvin'den Muğla'ya kadar rezervlerimiz var;
Bu sayede doğalgaz ithalatını milyarlarca dolar azaltma imkanımız var;
Bir megavatlık yatırımla 4 kişiye istihdam sağlama ve sırf bu özelliği ile doğalgazı 10'a 20'ye katlama olanağımız var;
Ve kömür uluslararası piyasalarda işlem görmediği için spekülasyonlar nedeniyle fiyatlarda volatilite görmeme şansımız var…
* * *
Ancak!
Örneğin Afrika kömürünün 5 bin ile 8 bin kalori değere sahip olduğu unutulmamalı.
Yerli kömürümüzün, bazı bölgelerimizde 2 bin ile 2 bin 400 kalori değere çıkabilmesine rağmen genelde 800 ile bin 200 kalori değerde olduğu unutulmamalı.
Hesapsızca yapılan yatırımlar nedeniyle rezervlerimizin yetersiz kalabileceği unutulmamalı.
İthal kömürü hesaplayarak yatırıma başlayanların/başlayacakların olduğu unutulmamalı.
Şimdiden yurtdışında görüşmelerin yapıldığı unutulmamalı.
* * *
Kömür santrallarının sayısını artırmak, kaynaklarımızı ekonomiye kazandırmak, ithalatı önlerken istihdamı da artırmak yıllardır hayalimiz.
Ama sonrasında maliyet bahaneleriyle kömür ithalatına başlanırsa (ki şimdiden öyle görünüyor…) devletin ve sonuçta milletin çok daha ağır faturalarla karşı karşıya kalacağını bilmemiz ise şimdiki korkumuz.

Ferit Barış PARLAK / Dünya