16 Şevval 1445 | 25 Nisan 2024 Perşembe

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Hayat

Ana Sayfa Haber Hayat

KOAH dördüncü ölüm nedeni

Son Güncelleme: 18 KASIM 2014 - TSİ 11:40

Kronik Tıkayıcı Akciğer Hastalığının (KOAH), dünyada tüm ölümlerde dördüncü, bulaşıcı olmayan hastalıklar içinde üçüncü ölüm nedeni olduğu belirtildi.

Türk Toraks Derneği tarafından, 19 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, bu yılın temasının “yürüyüş” olarak belirlendiği belirtildi. KOAH’ın nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğu ifade edilen açıklamada, hastalığın görülme sıklığının 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 olduğu vurgulandı.

“Türkiye’de 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır” ifadesine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Yaklaşık 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH’lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde dünyada tüm ölümlerde 4. ölüm nedeni, bulaşıcı olmayan hastalıklar içinde 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5,5’inden sorumludur.”

En yaygın risk faktörü sigara

KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörünün sigara dumanı olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Pipo, puro, nargile gibi tütünsel ürünler ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta eşitsizlik, özellikle odun, tezek, kök benzeri yakıt kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Yetersiz fiziksel aktivite de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.”

Millî Gazete