17 Ramazan 1445 | 28 Mart 2024 Perşembe

CANLI DİNLECANLI DİNLE

Ekonomi

Ana Sayfa Haber Ekonomi

'Büyüme modelini geliştirmek için değişiklik şart'

Son Güncelleme: 22 ŞUBAT 2012 - TSİ 10:10

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu Başkanı Tayfun Bayazıt, "Küresel finansal sistem içerisinde, dış faktörleri de dikkate alan güçlü bir büyüme modeli geliştirmek için mevcut model üzerinde değişikliklere ihtiyacımızın olduğu açık" dedi.

Bayazıt, "Büyümenin Altın Kuralı: Avrupa Ekonomik Modeli'ne Görkeminin Yeniden Kazandırılması" başlıklı konferansta, krizin başladığı andan itibaren alınan tüm önlemlerin krizin etkilerini tamamen ortadan kaldırmaya yetmediğini kaydetti.
Tayfun Bayazıt, Türkiye'nin küresel finansal krizden birçok gelişmekte olan piyasa ekonomilerine göre daha çok etkilense de Türkiye ekonomisinin krizden çıkış ve toparlanma süresinin görece daha hızlı ve güçlü olduğunu belirtti. İstikrarsız büyüme oranlarının bu başarı öyküsünün en zayıf yanını oluşturduğuna değinen Bayazıt, bu bakış açısıyla diğer ülkelerin incelendiğinde son dönemde değer atfedilen ülkelerin bu sıralamadaki yerlerinin Türkiye kadar değişmediğini söyledi.
Bayazıt, bu yaklaşımın ortaya koyduğu yüksek büyüme oranları açısından başarısını göz ardı etmenin mümkün olmadığına değinerek, şunları kaydetti:
"Ancak diğer taraftan istikrar sorunları ve beraberinde getirdiği cari açık problemine bağlı dur-kalk riski nedeniyle, bu büyüme yaklaşımının diğer unsurlarının dikkatle gözden geçirilmesi gerekiyor. Küresel finansal sistem içerisinde finansal sermayeyi gelişmekte olan ülkelere iten güçlerin bu ülkelerin sermaye çekme güçlerinden daha büyük olduğu bir dönemde bu dış faktörleri de dikkate alan güçlü bir büyüme modeli geliştirmek için mevcut model üzerinde değişikliklere ihtiyacımızın olduğu açık.
Kapaklarını kapatamadığımız, dışardan gelen suların debisini kontrol edemediğimiz bir havzanın sel tehlikesine uğraması, dışardan gelen kaynağın kuruması kadar önemli tehlikeler içermekte. Sürekli kuraklıkla sel arasında gidip gelen bir yönetim yaklaşımı yerine büyük ölçüde kendi kontrolümüzde su tutup su bırakabileceğimiz bir modele ihtiyacımız giderek artıyor."
DÜNYA